Büyük Hindistan’ın hatırasına
Uyumlu bir görüntü,
Rafette şatosu besliyormuş, ne iyi ,
Dört hindi, bir tavus kuşu da yanında.
Ve sanacaklar ki - bütün bu yankılar,
Ağaç ağaç ve hep birlikte, çamlar şarkı söylüyor;
Bütün orman titriyor ve iç çekiyor,
Üzücü, zira buraya rüzgâr, denizden geliyor ;
Yumuşaklığı müthiş ama acı bir tat saklıyor,
Akşamları uykumuzu getirdiğini ve yine,
Akan köpükte, çalkantıda ve serpintide
İnsanın hiç beklemediği arzuları, dilekleri
bütünüyle yerine gelirse eğer,
hiçbir şeyle ölçülmez mutluluğu.
Bu benim sevincim de onun gibi,
altından daha değerli.
Bana dönüyorsun, Lesbia,
Tanrının izniyle sevgili Fabullus bizim evde
sana iyi bir akşam yemeği yedireceğim bu günlerde
eğer beraberinde çokca lezzetli yemek getirirsen.
Güzel bir kız da getirmeyi ihmal etme.
Şarap, nükte ve tükenmez kahkahanı.
Tekrar söylüyorum, bunları getirirsen güzel dostum,
Az önce ponza taşıyla parlatılan,
bu yeni, sevimli kitapçığı kime sunsam?
Sana Cornelius, bu saçmalıklara değer veren,
İtalya’da sensin tek cesaret edip,
yüzyılların tüm tarihini üç cilt halinde sergileyen,
Jupiter’in bilge eser bildiği emek ürünü eserini!
Serçe, sevgilimin eğlencesi
Onun oyunlarının gözdesi
O seni göğsünde tutar, seninle oynar.
Öp diye parmağının ucunu sana uzatır
ve bilmem hangi sevecen hoppalıkla -o tatlı arzum-
acısını dindirmeğe çalıştığında,
Ağlayın Venus’ler, Cupido’lar
Ve sizler, pek çok güzel insanlar.
Öldü sevgilimin serçesi
Sevgilimin serçesi, onun eğlencesi
Gözünden çok sevdiği.
Bal kadar tatlıydı onun için.
Selam, ne burnu küçük,
ne ayakları güzel, ne gözleri siyah,
ne parmakları uzun, ne ağzı tükürüksüz,
ne konuşması nazik olmayan;
müflis Formia’nın oynaşı bayan.
Senin güzel olduğunu mu söylüyorlar?
İlkbaharın ılık sıcakları artık dönüyor.
Gece ile gündüzün eşit olduğu göğün öfkesi
meltemin hafif esintilerine boyun eğiyor.
Catullus terk edelim Firigya’nın topraklarını,
Nicea’nın sıcaktan kavrulan verimli ovasını.
Uçalım küçük Asya’nın ünlü şehirlerine.
O bana tanrının bir eşi görünür,
Mümkünse tanrılardan da üstün görünür.
Karşına geçip oturduğumda,
Sen tatlı tatlı gülümserken
Sık sık seni seyreder ve dinlerim.
O zaman kendimden geçerim;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!