Hayır, bırak beni, yalvarıyorum sana :
Çok genç ve çok sevimlisin, boşuna
Kalbimi canlandırmak istiyorsun ;
Üzgün olduğumu, görmüyor musun,
Bu solgun ve genç olmayan alnım
Artık mutluluğa gülümsemesin ?
Siz güzel subayım,
Mükemmel bir zarafetle,
Çelik balçaklı kılıç belinizde;
Ama bozgunumuzu düşünüyorum ben.
İnce çuhadan yakası kürklü bu palto
Piyano ve şan için.
Senin Erard'ın dişi, takma fildişi (1) ,
Hem biçer hem öğütür, sinir bozar tik-takları
Bir başka klavye, dişlerinin gamı...
"Niçin yakınıyorsun, güzel kız?
Yoksa günlerin o ilk gençlik günlerin değil mi? " Litvanya halk şarkısı"
Çocukluğun çok güzel olduğunu bilmezsiniz,
Şubat ayı kardan ve kırağıdan beyazlaşmış tirtir titriyordu;
Yağmur, dalga dalda, çatıların köşesini kırbaçlıyordu ;
Ve sen, daha önce şöyle diyordun : “ Tanrım !
Ormana menekşe toplamaya ne zaman gidebilirim ? ”.
Çocuk ! Kral olsaydım, verirdim krallığımı,
Arabamı, asâmı ve diz çöken halkımla
Altın tacımı; kızıl somakiden hamamlarımı
Ve denizin yetmeyeceği donanmalarımı,
Bir tek bakışınıza!
Islak balçığa değen söğüt dalları altında,
Uyuşuk duygusuz, kirli bir ayak takımı susmuştu o sırada
Uzun bacaklı örümceklerin suyun üstünde
Buhar çıkaran beyaz nilüferlere doğru kaçıştıkları görülmekte.
**
Ama, sâkin yaşamın keyifsiz ve
Önce bir kafes çizin
kapısı açık olsun
ondan sonra
herhangi şirin bir şey
herhangi basit bir şey
herhangi güzel bir şey
Sabah, akşam, gece, öğlen üzeri
İster pazar olsun, ister pazartesi
Cennetteki, Cehennemdeki
Aşklar benzer birbirine
Dün sana dediğim gibi
Birlikte uyuyacağız seninle
Bir mutluluk rüyası sık sık bana eşlik eder,
Kıra bakan bir evimin bulunması bana yeter,
Çatıların yanında, uzayan banliyönün en ucunda,
Köşesine çekilmiş bir işci gibi yaşardım orada .




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!