Annem, ben onu şu eski portresiyle severim,
Genç kız olduğunda, görkemli günlerinde yapılan,
Alnı zambak rengi ve bir venedik aynası gibi
Bakışı parlayan !
Annem , burada artık hep aynı değil ;
Ay hiç donuklaşmamıştı,
Sayısız yıldızlar vardı gökyüzünde;
Ve ben , bulmaya gittim Anni'yi
Arpa ve buğday tarlalarının içinde
Vay ! Arpa ve buğday tarlalarının içinde !
İşte gördüklerim: Yolumun üzerinde ağaç yığınları
Dağılmış kaçışıyordu, bozguna uğramış bir ordu gibi,
Altımda, kabaran rüzgârdan etkilenmiş görünüyordu,
Arazinin ve taşların selinde zemin ilerliyordu!
Yeşil ovaların arasından götürüyordu çan kuleleri,
Artık aslâ görmeyeceğim onu
Ama sık sık annesini görmeğe gideceğim;
Bu benim sevincim ve o, sevdiğim
Yaşamımın, orada sonuncusu.
Sesinin sarstığı havada
Aşkın hazzı ancak bir an sürer,
Aşkın üzüntüsü ise hayat boyu devam eder.
**
Nankör Silvi için terkettim her şeyimi,
O beni bıraktı başka sevgiliye gitti.
Aşkın hazzı ancak bir an sürer,
Yamaç yollarından
Sıkıntılı bir uykunun üç duvarlı gölgesinde
İkizim, çok yönlüm sana geliyorum,
Deltaların çıkış yerine gider gibi sana,
Başın benimkinden daha küçük
Yakındaki deniz, dayanıksız endamının
Her ikisine de bak : onlar bir çift aşıktırlar,
Elele, dalların altında konuşuyorlar:
Genç kız heyecanla, taşkın genç adamın
Ateşli sesiyle ettiği yeminleri dinliyor.
Ama şimdi ne kadar uzakta o muhteşem anlar !
Ayrıldık! Çırpınıp sızlanma, yürek!
Olup bitenleri unut sen şimdi!
Yaşamamız için unutmak gerek…
Anlamsız yılları unut, sen şimdi!
***
Kalbimde hazan var, sanma ki, yazdı,
Böylece uzaklaştın demek;
Yürüdün geriye dönmeden,
Solgun ve sararan yolu,
Ekim ayı bitiyorken!
Senden vazgeçmem gerekiyor;
Zincirini kırıyorum, öyle isteniyor .
Sana geri veriyorum yeminlerini:
Mutlu ol, acı çekmeden bırak beni.
Dur! Bekle ayrılalım!
Henüz razı olmuyor vicdanım!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!