Yaşıyorum, ölüyorum; tutuşuyorum ve boğuluyorum ;
Hayat bana hem çok kolay hem çok ağır geliyor.
Çok büyük sıkıntılarım var, sevinçle karışıyor.
Soğuğa dayanıyorken sıcaktan bunalıyorum.
Birden beni gülme ve ağlama tutuyor,
Alnına yaklaştırdığım yaşlı ellerimle
Bu akşam, saçlarını ayırıyor ve öpüyorum
Siyah şöminenin kenarında kısa uykun esnasında
Gözlerinin ateşi gizleniyor uzun kirpiklerinin altında.
Yakıcı bir güneşte
Geçerken topladığın
Çiçeklerin,
Kaçıyor derinlerine,
Sıcaktan şimdi,
Yaprakların.
Kazanında, bir yolcu gemisi,
Dünyanın zincirlerini yakıyor gibi.
Bin göçmenin üç güvertede
Küçük bir akordeonları var sadece.
Sağır edici sokak çevremde uğulduyordu.
Uzun, ince, üzgün, ciddi bir acı içinde
Bir kadın geçti, kaldırıp, tartarak hârika bir elle,
Elbisesinin çiçek işlemelerini ve etek ucunu.
Heykelimsi bacağıyla çevik ve görkemli.
Mitralyözle ve obüsle parçalanmış yüz bin insan,
Yüz bin insan, savaş meydanlarında yatan,
Fleurus savaşında, Lodi savaşında ölenler gibi,
Yüz bin yigit asker, şehit ve gâzi,
Ölümleri yüceltilmiş, ülkeleri için can vermiş,
Yüce olayların çalkantısında ölüp gitmiş,
Bir Yvetot kralı vardı
Tarihte az tanınan ;
Geç kalkar, erken yatardı,
Ünden kaçan ve çok uyuyan,
Jeanneton giydirdi tacını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!