Solgun saçın dalgalanıyor
Teninin hoş kokuları içinde,
İpeği, sarı röfleler yapan, güneşte,
Beyaz bir bayrak gibi eğleniyor.
Hıçkırıklar içinde yorgun düşmüş çalmaktan
Uzaktaki dağlar çok yakın görünüyor.
Çamların gölgesine kayıyor kumsal,
Yüksek dalga, kayaları altında bırakıyor
Söndü insanların ateşlediği yıldızlar.
Köpüğü doyumsuzca bölüyor beyaz gemi,
Üzgün ihtiyar, beyaz saçlarının,
Zayıf günlerinde yok artık bir dayanağı,
Ve köle verilen oğlun, artık yaşlı babasının yanında kalmadığından beri
Evine kapanmış, görmek istemiyorsun kimseyi,
İç karartan bir üzüntü göğsünü parçalıyor, nefes aldırmıyor sana,
Elinle yaptığın, gürgen ağacından iskemlenin üstünde,
Lime lime otlara çılgınca tutunan
Gümüş ırmağın şarkı söylediği bir yeşillik çukuru,
Orada güneşi parlıyor gururlu dağın,
Işının köpürdüğü küçük bir vadi bu.
Nerden geliyor beni canımdan bezdiren ağırlık?
Dağ yoluna yapışıyor ayağım;
Gençlik hayaletleri kaçışın artık,
Yüreğimde ayağa kalkmayın !
Heyhat ! Şafak, uykusundan uyanmakta
İkisini de giydiriyor mantosuyla ;
Çekip gitme, kenarda bekle;
Aşk bunu ister, inan aşka.
Ölüm gibi bütün gün ayrı kalma:
Ah ! Ne cüret ! Aynını yapıyorsun bana.
Aynı yerde yaşamalı ve ölmeli,
Gök kubbede yeni bir yıldız arıyorum,
Benim için değerli olan kayboldu gökten;
Parıltısı güzeldi onu lanetlemiyorum,
Ve hâlâ gitmiyor son ışını gözlerimden.
Dileklerime daha az direnen, belki bir başka yürek,
İnce bir yağmur her şeyi ıslatmış, çok hafiften, ve sessizce. Hâlâ az bir yağmur yağıyor. Ağaçların altına çıkacağım. Yalın ayak, ayakkabılarımıın lekelenmemesi için.
Yağmur ilkbaharda çok hoştur. Islak çiçeklerle yüklü dalların beni sarhoş eden güzel bir kokusu vardır.
Ağaç kabuklarının nazik teninin güneşte parladığı görülür.
Heyhat! Yerde ne çok çiçek var! Düşen çiçeklere acıyalım. Onları süpürmemek ve çamura karıştırmamak ama onları arılar için saklamak lazım.
Yalnız geldim
Ve işte yalnız geldim vadimizi görmeye ;
Vadi ıssız, vadi sessiz, mevsim kış.
Korular sanki üzgün, yapraklarından sıyrılmış!
Tepeciklerin başı kaybolmuş, sisin içinde ;
Yarın, köyün beyazlaştığı saatte, şafaktan,
Görüyorsun, beni beklediğini biliyorum, gideceğim.
Ormandan gideceğim, dağdan gideceğim.
Uzun zaman senden uzak kalamam.
Gözlerimi düşüncelerime dikip yürüyeceğim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!