Ağır ağır iyileşir yaralar
Yaramızı sardı melekler Anne!
Vicdanımı sardı derken karalar
Boşa gitti sandım emekler Anne!
Bir işe yaramam cıncıklar gibi
Sözümü yanlışca anlama yalnız,
Ben kimim? Kelâmım yer bulsun gardaş.
Makamın âlîdir rütben beş yıldız
Ben kimim? sen benden böyüksün gardaş.
Orta Asya atam yurdu
Dünyaya hüküm buyurdu
Adın cihâna duyurdu
Bu Cihâna Bozkurt lâzım
Düğün diyerek ölüme
Ne olur gardaşım bana dokunma
Dört yanım kan revân bu acı yaman
Gelen hâktan geldi sebebi kuldan
Yerle yeksân oldu bak Adıyaman.
Yürekler kan ağlar gözde yaş dondu
Varıp vestiyere sunup kalbini
Yaşarken kazdırdım deme kabrini
Elbette taşıran vardır sabrını
Gözünden akan yaş ırmaktan gelmez
Önce beni ara,sonra bendini
Bu bir düğün herkes neşe içinde
Gelin damat köşkü köşe içinde
Üçbeş kişi ayrı meşe içinde.
Gözleri memet'e takılmış gitmiş
Ölmeden ağıtlar yakılmış gitmiş.
Tallenin içinde yalavuz galdım
Gorkuluk gibice gılavuz galdım
İndüdüm golları cılamuz galdım
Bu bizim dilimiz bizim tavrımız.
Amcaya emice,halaya eme
Değirmenci dayı der
Sanma ipe un serer
Âhı dağları deler
İçin çeker ansızın.
Bu çark nasıl, çark ulan
Hayat bana bir çok şeyi öğretti
İnsanları tanımadım neyleyim
En acıklı türküleri söyletti
Çâre bile bulamadım neyleyim.
Diren dedim şu gönlüme ölsende
Bahtı kara gelmişim bu dünyaya,
Bin hayâlle dalmışım bir rüyâya.
Şikayetim kula değil Mevlâya,
Bu dünyada bir tek dostum yoğumuş,
ölem ölem yoğumuş ölem ölem




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!