Gidiyorum hiç bir sefâ sürmeden
Mutluluğa eren var mı gülmeden
Ölen varmı benim gibi ölmeden
İşte ben, bir de ben, bir benden başka.
Bir saray yaptırdım mezrâ iline
Deli gönül şu alemin derdini
Sen mi çekeceksin yoksa bir ben mi
Düşürmeden ele karşı gardımı
Sen mi seveceksin yoksa tek ben mi
Sahiden uçursam gönül kuşumu
Dudaklarımda miskin bir ıslık var
Lâdes dirgeninde asılısın yâr
Sîretine söz geçmeyen bir kulum
Ben kaybettim sen kaybetme nazlı yâr.
Ateşler bileyli keskin sıratta
Bir ceylan gördüm göl kenarında
Boyu fidan gibi selvi'ye benzer
Yolunu bekledim yol kenarında
Yıldızları sönmüş geceye benzer
Dağları kuşanmış al'ınan mor'nan
Bazen yetim öksüz kalbin hecesi
Aydınlığa kulaç atar gecesi
Sessiz sessiz göçüp gider nicesi
Bir Yusuf,bir kuyu,birde ben kaldık!.
Bazılarının kâbri bile olmaz,
Bilmiyorum nerelisin sen kimsin
Dere tepe dolaşıyorsun dostum
Melek misin huri misin sen nesin?
Soracağım soramadım be dostum
Takiptesin beni nerelerdeyim
Acı çeke çeke dertle pişen de
Kendi cukurumu kendim eşende
Hayat zindanına esir düşen de
Hani çâresizlik kasmıştır beni.
Her yere nasîp olmaz
Vatan toprağı olmak
Suskunlar meclisinde
Bir 🌹 yaprağı olmak.
Dili lâl ağzı bâldır
Nasıl anlatayım gamlı gamsızı
Mizan terazisi kurulur bir gün
Bulanık nehirler taşır enkazı
Diyorlar deryada durulur bir gün
Dünyada adâlet kalmasa bile
Bir gün ben ölürsem mezar taşıma
Bin türlü dertleri çekti yazarsın
Kimbilir çektiren uğrar başıma
Dertleri çekerken tekti yazarsın.
Dünyanın nâhoş kalabalığında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!