Hâktan gelen belâya
Dünyâlık râzıyım ben
Cismin ne cürmüm ne ki
Çokların azıyım ben.
Bir avuçluk toprakla
İnsânlığın hâli beni huzursuz
Etti, banada acı tattırdılar
Gündüz kış kıyâmet gece aç susuz
Oruç niyetine buz tutturdular.
Dostlara hakikati öğütlerken
Dalda fındık kalmasın
Başakçılar almasın
Öynerler daralmasın
Çabuk olak la haydi.
Tarlanın kaşındayım
Acılar her zaman acıdan acı
Hâlime yabancı gardaşla bacı
Yüreğim mahşerde elbet davâcı
Yükünü tutana ağır gelirim.
İki yüzlü insân ziyanda yıllar
Üzerimde yüküm ağır
Belim bükük kulak sağır
Arkamızdan ağır ağır
Birisi çağırmadan gel.
Zaman gelir geçer gider
Alıştı beden zulüme
Zulüm hemde ne kelime
Doğduğumdan bu günüme
Îmânımı çalamazlar
Ayak uyduramam marşa
Devlet malı deniz derya
Yemeyenler keriz leyla
Cenneti bekleriz güya
Gidin Cenneti de çalın.
Harama gözü yummazsan
Kurtaraman bedduamdan façanı
Kahreylesin mevlâm ara acanı
Dar günümde hele benden kaçanı
Melek olsa bile insân istemem.
Hiç uğruna galîz küfür edersen
Gönül delik deşik yama yamanmaz
İçi acır dışı acır can acır
El dokunur dil dokunur kapanmaz
Yara acır, çâre acır, can acır.
Dert üstüne dertler üstüme yürür
Gönül kitabını her gün okusan
Akıl fikir yürütemezsin cânan
İlmin aciz kalır âlim değilsen
Olsan bile bitiremezsin cânan.
İmge'nin perçeminde kırılmalar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!