Fâni-ül vücüdun toprak
Toprak kabul eder mi bak
Yelsiz sallanır mı yaprak
Hâkkın arzındaydı o sır.
Kâsr'a meftûn olan asır
Eyy yüceler yücesi
Gönlümün düşüncesi
Olsam cennet yolcusu
Öte yanda öte yanda.
Canı al cananı al
Bir yangın var yüreğimin içinde
Dert kovalar amansız bir biçimde
Ne işin var hengameler içinde
Otur diyor yalnızlığım sen otur.
Dalımı kırdılar soldu yaprağım
Beş parmağımdan biridir
Biri kopsa dört ölüdür
Rûh'a can veren diridir
O bir yılda otuz gündür
Tavuk değildir yolunmaz,
Neyleyim dünyanın sahte yüzünü
İnsan bildiklerim bozar özünü
Nâmus bilip kim tutuyor sözünü
Görmezden gelipte bir ara kaçtı.
Sönmüştü hayatı közümden verdim
Gelmeyin kardeşim oyuna gelme,
Kürdü Türkü Çerkez bir'iz gardaşız
Ne zaman büyüsek takarlar çelme
Îmân ehli ulus hür'üz sırdaşız.
Doğudan batıya bizim memleket
Öyle çıkmazdayım sözler çaresiz
Duvar oldu herkes karşıma durdu
Umuda çevrilmiş gözler çaresiz
Kapalı afaklar çarşıma vurdu.
Oy ben ne edeyim nere gideyim
Kime kalmış yalan dünya
Sen mi bana kalır sandın
Her şey yalan her şey rüyâ
Eksiksen o zaman yandın.
Tam'ı görmedim insanda
Edep dediğimiz yüzdeki sırdır,
Ateş dediğimiz közdeki sırdır.
Bakma sen fiziğe endâma boya,
Güzel dediğimiz özdeki sırdır.
Sevgili kardeşim dünyâya kanma,
Türkü o ki halk dilinden dökülür
Döküldükçe ciğerlerim sökülür
İnce uzun yollar olur bükülür
Özden söze bizden size türküler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!