Gözlerinde yaş olacak,
Ağlayacaksın,
Senden başka bir bilen var,
Günahlarını,
Affet beni Rabbim diye,
Yalvaracaksın.
Gözlerine meftun olduğum dilber
Ne olur gönlünde bana da yer ver
Alev alev yakar aşkın ateşi
Ne olur gönlünde bana da yer ver
Sözlerine efsunlandığım dilber
Gülle dolu bir bahçeydim
Hazan ne hale getirdi
Şimdi gel de gör halimi
Kırk yamalı bir bohçayım
Gücendim ama ne çare
Seher vakti çölde esen yel olsam
Esip gelsem sana Yâ Resûlallah.
Nice sarp yokuşları, yamaçları
Geçip gelsem sana Yâ Resûlallah.
Kutsal tohumları çöle ekerken,
Biz böylece farklı farklı kalalım.
Bir dalda iki meyve yaşayalım.
Mutluluğumuzu hep paylaşalım.
Hayat paylaştıkça daha güzeldir.
Paylaşma sevinci her şeyden âlâ,
Hayatı zor kazanmıştım
Ne çabuk geldi ayrılık.
Tırnaklarımla kazmıştım
Ne çabuk geldi ayrılık.
Tam da mutlu oldum derken,
Kurbanımızı hazırladık
İbrahim'ce
Kurbanımız teslim oldu
İsmail'ce
Ah nefsim hiç düşünmezsin
Senin halin nicedir nice.
Her yolculukta içime
Tarifsiz bir hüzün çöker.
Koparır güzellikleri
Götürüp maziye döker.
Başlangıcıdır hasretin
YENİDEN GELİVER EFENDİM
Nisan yağmurlarıyla yine, yeniden geliver.
Hayatım rengimi, nurunla değiştiriver.
Ne çok hasretim sana, hem de ne çok bir bilsen.
Nisan yağmurlarıyla yine, yeniden geliver efendim.
Sendeki güzel ahlaka vuruldum.
Sözlerinden akan nurda duruldum.
Ateşinden aşkın yandım kavruldum,
Gözümden düşersen namert olayım
Kaderim gülmedi bana ömrümce,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!