Fanidir bu dünya yüzler gülmüyor.
Mutluluklar başka bahara kaldı.
Gelenler gidiyor, giden dönmüyor.
Mutluluklar başka bahara kaldı.
Diktiğim fidanlar meyve vermeden,
Allah'a ihlâsla yalvarılan,
Her gecenin sabahında,
Çiğ taneleri,
Gülün yaprağında,
Allah için akan yaşlar,
Güneş doğunca buharlaşır,
Cennet Çiçekleri topluyorum
Dünyanın sarp yokuşlarında
Bazen de Erguvan bahçelerinde
Dallarda gül tomurcuğu
Binlerce ümit gözlerimde
Evimiz yok kiracıyız,
Hem tatlı hem de acıyız,
Kötülerden davacıyız,
Halimi soran sağ olsun.
Hak hakikat bilenlerin,
Su oyar, kök deler taşı,
Küçük tohum ağaç olur.
Seyret, bu Allah'ın işi,
Bu insanın malumudur.
Bulut dağları aşıyor.
Çekip gidiyorsun ya ansızın
Budur benim gönül sızım
Serzenişler hüzün keder
Budur benim gönül sızım
Dilde anlamsız heceler
M A R T I L A R
Martılar süzülür süzülür,
Mavi denizin köpüklü,köpüklü,
Dalgaları üzerinde.
Haber verir sabahı, gecenin karanlığı,
Filizlenir sevgiyle, tohum deler üstündeki toprağı,
Kardelenler açar, nevruzu müjdeler kar.
Rüzgâr eser hafiften zikrettirir ağaçta yaprağı,
Yeşerir ümitler, tomurcuk çiçeğin ucunda.
Sevgiye uyanış var.
Bu asrın müceddid’i söyler hakikatleri,
Aşk tohumunu eker, yitik sevdalar susmuş,
Çeviriyor bir rüzgâr hayat sayfalarını,
Sararan yaprakların hercai rengi solmuş.
Ona bakan yüzünde tebessüm açar lakin,
KÂİNATTA SANAT SANAT İÇİNDE
Kâinatta sanat sanat içinde,
Bir kere dönüpte baksan ne olur.
Gelmeden sonbahar hazin biçimde,
Hakikate doğru aksan ne olur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!