İçini kanatırcasına yağmak
Kangren olmuş sus puslarına
Lal kesilip
Tesbihe dizilmek zordur
Gözbebeklerinde bir damla kalmak
Zordur sabrın keşfi
İnfazımın hayat ağacına
Yosun tutan acılarımdan
Cesetlerim dökülse de her sonbahar
Şimdilerde öyle bile değilim anne
Belkiler yön değiştirmiş.
Umutlar yuva kurmuyor dallarıma
Gecenin gölgesi düşüyor
Kara yasa bürünmüş bulutlardan.
Hüzünlerim vurdukça dalga dalga
Gündüzlerim griye boyanıyor.
Arada kaynak yapsa da güneş,
Memleketimdi gözlerin
Niye kapattın tüm sınırlarını?..
Ne zaman kaçmak istesem bu şehirden
İçimdeki gurbete esir düşüyorum.
Yine suskunluğum mühürlendi dudaklarıma
Cümleler dilimde mavi kelepçe.
Ne zaman koparmak istesem mavileri
İki göz oda olsa yeter diyen
Yara bere içindeki mavi bir umuda
Tutup zincir vurmuşlar
Kilitleyip yarınlarını.
İteklesen aralanacak ölüme uykusu.
Ya o kapı yakılsın
Kurtlar beni ırmağa iterken,
Öksüz kalan kuzularım gibi
Anne diye meledim anne.
Reyhan çiçeklerine kokumu bırakıp,
Denizin beyaz köpüğünü giyindim
Gözlerimin mavisini hatıra salıp
Mayıs, sen mayıssın!
Ne bu temmuz havaları?
Güneşten azıcık beri dur.
Hadi buluta dur.
Ben balkondayım
Çay hazır.
Bugün İstanbul'a
Sağanak sağanak güneş yağdı
Millet sırılsıklam pişti.
Kendinden geçip bayılan asfaltlar
Hâlâ sersemler.
Gölgelerin kendine hayrı yoktu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!