Karakter omurga ister...
Umutsuzluk bile umut taşır...
Hayatımız, gerçek bir senaryoydu; kimin karakteri neyse o oldu...
Karakter omurga ister.
Ruhun, kendisini
İlmek ilmek dokumanı, okumanı ister
Halı tezgahı önü çilekeşliktir
İlmekleri atarken
Alın yazımdan kopan fırtına
Ve o akşamın kararıyla aniden
İnfazımı ilan ettiler gökyüzüne
Ve yıldızlarım çekilir geceden
Dökülür saçlarıma vaktinden önce
Gecenin külüne gömülmem için
Sancılıdır aslında hayat
İnsan mutluluğu tattığı tarafa kaçar.
Tıpkı benim çocukluğuma kaçtığım gibi.
Hayat gözyaşlarına doymaz
İnsan kahkahalar attığı tarafa kaçar.
O günde salıncakta sallanarak kaçmak.
Bazen kardeşine bakıyorum
Uzun uzun
Hasretini gidermek için
Gidip sarılıp, kokluyorum
Senin gibi kokuyor
Sen gibi sarılıyor
Hasretin yürüdüğüne
Hatta koştuğuna şahit oldum
Yüreğimden çıkıp
Kirpiklerimden yüzüme indiğinde.
Avuçlarımda bir yığın hasret
Dışarıda çığlık çığlığa
Yağmur yağıyor
Gök gürültülü.
İçimdeki çığlığı bastırmak için
Son ses şarkı dinliyorum..
Yürekten cana vurarak akıp giden damlalar
Her sabah güneşi doğuran gözlerin,
Acılarımın ayazlarından kurtarırdı beni.
Bu aşkın imkansızlığı acıtsa da içimi,
Varlığına şükrederek doyardım.
Ansızın daldın ya derin uykulara,
Hüznün bir kat daha çıktı yüzüme.
Kalp delen bir hasret bu.
Dönülmeze gittiğin günden beri
İçimde hep bir soğuk oda taşıyorum.
Canıma vuran güneş üşüyor yokluğundan.
Gönlüme diktiğim çiçekler çürüdü
İçime hasretin pimi çekilmiş,
Gözlerim nemli ve elemli.
Kah Eminönü İskelesinde,
Kah İstiklal Caddesinde,
Son nefesini ararken mümkünsüz adresinle;
Sen şimdi oralarda,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!