Ne zordur içine akıttığın gözyaşı.
Ne zordur tanıştığın ilk acı.
Küçükken yuvasını dağıttığım,
karıncaların ahı mı desem,
o zamanlar çocuktum ben.
Sessizliğin işte,
İşte yanımda olmayışın...
Hüznün şakağa dayandığı nokta.
Zaman zaman gitmek isteriz.
Nereye, nasıl gidildiği pek mühim değildir.
Bilinmezlik, adressiz ve bir hatıramızın henüz olmadığı bir yere gitmek...
Yeni yüzler ve o yüzlerin öykülerini dinlemek isteriz.
_____________
Bağrı açık,
gözü kara bir sevdayla,
soluyorum bu benzi soluk hayatı.
Yeni acıları gözetleyen gecem,
hazırlan üstü yırtık düşlere...
Seçil Oğuz
Gözkapaklarımın altında sevdiğim ten
Adını yazamadığım sayfalara,
kuş resimleri çiziyorum
Kağıttan gemilerim yok benim
Ayaklarım kesik
Kollarım sağır
Düşler gerçekleşmek içindir sevgilim,
Düşün ki;
Bir sabahçı kahvesinde oturmuşuz güneşin doğuşunu izliyoruz,
Yan yana...
Deniz kokusu çağırıyor bizi,
Gidiyoruz, hiç durmadan.
Düş Yola
Haritadan bir şehir seç,
kapatıp gözlerini
Sokakları adını bilmeyen
Avluları yüzünü hiç görmemiş
İncinmiş bir mektup gibi kalbim.
Penceremde sarı bir mevsim.
Kendimi görüyorum
kaldırımdaki yapraklarda.
Duy beni sonbahar!
Asıl hazan,
Güneyli Gece
İçim çalkalanıyor bir şiirin eşiğinde
Eski günler çiçekleniyor gözlerimde
Güneyli bir gece
Yalnızım
Tüm coğrafyanda,
insanca yaşansın günler.
Her köşede çocuklar gülümsesinler.
Güzel ülkem!
Güzel günler göresin.
Her günün insanlığa uyansın.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!