“Al gülüm, ver gülüm! ” yapılıyormuş;
Dostlar birbirini destekliyormuş...
Yazdıkları göze görünmüyormuş;
Kendinden eminmiş, önemi yokmuş...
Ne ‘reyting’, ne de ‘hit’ kaygı verirmiş;
İlle de maddede olmaz paylaşmak,
Bulursun ararsan bir şey muhakkak;
Kimle, neyi, nasıl üleşeceğin
Zamanla belirir; tutar dileğin...
İlle de birine takılıp durma,
Ermeni, Yahudi seni yönetir
Sığır çobanısın, Paisano’sun
Irkın çok uluslu, çıkar gözetir
Türk’e sözde dostsun, şerrin yok olsun!
Danışıklı dövüş yaparsın Rus’la
Ben, sen, o yok; biz varız, bu vatan hepimizin;
Havasına, suyuna âşığız ülkemizin...
Bayrağımız gönderde gururla dalgalanır;
O muhteşem marşımız her daim yankılanır...
Maziden ders alırız, atiye yön veririz;
Yok bendendir, yok sendendir
Kısır döngü yüzündendir.
Ben, sen, o yok; cümle bariz
Türk’üz, her dem öze yâriz.
Ne doğudan ne batıdan
Teşekkürü, lütfeni daha çok kullanalım
Nezaketi, hürmeti insanlara sunalım;
Hoşgörü ve anlayış asla eksik olmasın
Yüreklere kin, nefret ve kötülük dolmasın...
Yardımı, iyiliği karşılıksız sunalım
Saklama kimliğini hem de ne olduğunu;
Sırf ilgi çekmek için aşmayasın haddini...
Varsa biraz değerin, korumalısın onu;
Hele bir aynaya bak, düşün ne dediğini...
Okumayı değil de yazmayı pek severmiş;
Yine başladılar ahkâm kesmeye,
‘Eli kulağında, geliyor…’ diye!
Kıyamet, korkulu düşleri olmuş;
Hâlleri acıklı, bet beniz solmuş!
Saksağan misali bazısı damda,
Ne hâllere düştük ya Rab!
Hıfzet küllî aklımızı;
Maziden hem de âtiden
Mahrûm kılma tahtımızı...
Esbab-ı cefasın ile




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!