Büyük düşün; yok olmasın hem düşün, hem de gülüşün;
Unutma, salt sensin sana en büyük dost, hem de düşman;
Kopmadan geçmişinden hep umutla geleceğe bak;
Yitirme hiç inancını, mutlaka güçlü kılar Hak...
Bilesin, kısadır ömür, alacağın görevler var;
Dört bir yanımızda leş kargaları
Her an fırsat kollar kem bakışları;
Suriye, Rus, Irak, İran ve Yunan
Hatta daha başka, hepsi de düşman!
Bize dost olanlar kazanır, inan
Yıl bin dört yüz elli üç, yirmi dokuz mayısta
Karadan ve denizden Osmanlı ordusuyla
İstanbul’u fethedip yeni bir çığır açtı,
Fatih Sultan Mehmed Han çağ kapattı, çağ açtı.
Sultan İkinci Mehmed yirmi bir yaşındaydı,
İnsanı güldüren yorumlar vardır,
Çarşıda pazarda görsünler diye…
Yapanın niyeti öze aynadır;
Yorum, doludizgin; kalem, ne diye?
Biraz düşündüren yorumlar vardır,
Maaşa üç kuruş zam için bekler
Kuyrukta beklerken yüreği tekler
Hastalık, yaşlılık derde dert ekler
Eli öpülesi yorgun emeklim!
Emekli dünyada saygın kişidir
Milli, manevi, etik değerlerle yaşarız
Bizi biz yapan budur, her engeli aşarız.
İnancımız güçlüdür, tek Allah’a taparız
Birlik beraberlikle her engeli aşarız.
Canı sen vermedin, cana kıyarsın;
Akıttığın kanda boğulacaksın…
Yaptığın yanına kâr kalmayacak;
Biraz bekle ve gör, neler olacak…
Ocaklar sönüyor, yürek kanıyor;
Ne düşüneceğini bilemiyorsun,
Birden sarsılıyorsun ve anlıyorsun;
Zemin gelip gidiyor, bir uğultu var,
Yürekler hep titriyor, artık zaman dar...
Fırsat bulabilirsen, hatırlıyorsun
Çok söylersen, bil ki, arsız edersin;
Sakın aç bırakma, hırsız edersin.
Arsızın hırsızın şerri dokunur;
Yarası olanlar biraz gocunur!
Yüzüne tükürsen arsız aldırmaz;
Esprini yitirince kendini bitirirsin,
Kendini bitirince rengini yitirirsin;
Rengindir tanımlatan ve seni hep aratan,
Sevgindir anımsatan ve seni pek saydıran...
Umutlar yıkılınca kendini tüketirsin,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!