gökyüzünde bulut karası
düşlerimde bir tipi
gecenin ayazına
çarpa
çarpa
yoldayız
ne baştan gelmek vardı
ne de zamansız gitmek
kimsenin bulunmadığı o ince yalnızlığa.
vurulan her hançerin sızıntısından
akıp giden,
ne görülen, ne bilinen
kesilsin istemiyorum beni arayışların, gel...
şiirlerim öylece duruyor hala
penceremden süzülen ışık demetinin altında.
gözlerin ve ben...
şarksını mırıldanıyor gece
sesi sazlıklar arasında ince bir
ıslık
bilmediğim bir dili konuşuyor sevda
ilkokullu bir çocuğun
defterinden düşmüş bir cümleyim,
tut kolunu yeniden yazdır beni.
Balıkçıyım,
bu denizin mavisine gömülüş,
yapış yapışım dillerine bu kısır kelimelerin.
bir damla yaş düştü mü avuçlarına
bil ki gün doğuyor bir yerlerde dünyamıza
beladır bu.
düş yakamdan demekle olmuyor;
sardı mı bir ahtapot gibi sarıyor
ve tam yüreğinden emiyor kanını.
delilik bu.
onsuz da olmuyor hani,
ayıldın mı
bu gece yarısı sarhoşluğundan?
aranma boşuna, kaybettiğin benim!
mavisi uçmuş denizlerin tuzundayım şimdi.
dünya kaçkını yüreğim,
gözlerinin mavisine sığınmış;
elimi her cebime attığımda
ya ellerin geliyor elime
ya biriktirdiğim özlemlerim
ya da yarım kalmış bir şiir…
bilirsin,
zamansız tükenmiş ömür gibidir
buruşturulup atılan o kağıttaydı yüreğim
kim
ne zaman
neden
kime göndermişti bilmiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!