Kaç gemiye yelken açtı bu tutsak yürek
Kaç iklimde üşüdü
Kaç sevgiliye veda etti
Ölümün önünde? ...
Ne zenginlikler gizledi avucunda
Ben hala oradayım sevgilim
Bıraktığın yerde! ...
Belki bir deniz kıyısında
Belki bir dağ yamacında,
Belki de sevdamın acısında! ..
Ben hala oradayım sevgilim...
Sana baktığımda rengarenk olurdu yüreğim,
Sayısız yıldız düşerdi denizin aynasına;
Adını bilmediğim binlerce çiçek açardı gönlümde!
Seni bırakıp gittiğimde gözlerim buğulanır;
Yapay ölümler başlardı acılı iniltilerle,
Yüreğimin en gizli mahzeninde! ..
Kadındı, eşti, anaydı
Ayakları altında cenneti taşıyandı.
Erkekti, kocaydı, babaydı
Zincirin ilk halkasıydı...
Dudaklarında tebessüm, yüreklerinde sevgi
Herkes susmuş
Yalnızca bulutlar ağlıyor;
O hala çocuk dünyasından kalma saflıkla
Kökleri uçurumun ucunda
Paslı baltaların elinde
Gençliğini arıyor.
Biliyor musun göğsümde toprak,
Ellerimde bahar kan ağlıyor!
Yağmur dalgın, sular unutkan
Bu mekanda çiçekler hep kuruyor...
Can, cananı bulmak için
Sıcak bir yaz ortasında
Oturmuşum nehrin kıyısına
Yalnızlığımı seyrediyorum;
Yıkanan günahlar,
Tazelenen acılar geçiyor önümden
Ellerim üşüyor.
Silmedim senden yana
Senden yadigar hiçbir izi.
Uzanmadım ufka sensiz,
Terk etmedim şafak sökmeden dağın yamacını.
O gece tek başıma kaldım,
Tek başıma üşüdüm
Erkeğin doğasında aradılar aşkı, sevgiyi
Güzel günahlar işlediler ayrıcalıklı bakışlarında
Baharı yüklediler sevdalarına eteklerinde
Ne kadar acı varsa yüreklerinde geçmişe dair
Kar altında bıraktılar gölge düşürmeden yüzlerine...
Çığlık çığlığa ağlıyor gece...
Sessiz, sensiz, yalnız geceler...
Kalabalıklar içinde soluksuz kaldı heceler
Ve şiirler sensiz,
Şiirler donuk...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!