Bir yanardağ patlaması
Haince bir pusu,
Can evimden vurdular.
Nasıl da kıydılar
Delik deşik duygular.
An geldi, ömür tükendi
Yaprağını yitirdi
Ve çıplaklığına soyundu ağaç.
Elleri gökyüzünde
Yalvardı Tanrı’ya:
“Ne olur affet Allah’ım,
Yanlış biliyorsunuz dostlar, yanlış
Yüreğim değil, ellerimdir yalnızlık çeken
Dokunmaktan,
Dokunulmaktan korkan ellerim...
Dilimdir iki kelimeyi bir araya getiremeyen,
Konuşamayan, dilim...
Biliyordum;
Uzun ve beyaz olacaktı senden sonra yarınlarım.
Geciktikçe doğumuna sabahlarım,
Terke hazırlanacaktı gururuna yenik kaygılarım
Ve bu sonun başlangıcında,
Kaderine boyun eğecekti duygularım! ..
Kanat takıp uçacaksa günler,
Yaşanmadan bitecekse ömür
Neden durgun aksın ki aşk?
Solmuş bir gönülde yorgun!
Bir açıklaması olmalıydı
Tarif et deseler edemem
Aklımın alıp götürdüğü bir yerdeyim
Güçlü bir atmosferin altında
Farklı hayatların mayalandığı
Mavilerin birleştiği bir ortamdayım...
Sanma sakın!
''Dikili ağacın yok'' diye
Sevdanla
Sadakatinle
Asaletinle
Bugün aşka dokundum
Sevmeyi öğrendi ellerim,
Uzak yalnızlıklara inat
Şarkılar söyledi yüreğim.
Ayrı bir dönenceye girdi güneş.
Senin ellerinde
Benim yüreğimde zincir
İkimiz de biçare
İkimiz de yorgun
Doğaya teslim olmuş
Ben bir köylü kadınıyım, bir işçiyim ben;
Gecem-gündüzüm, sözüm sohbetim olmaz,
Boynum kıldan incedir yüreğim yaralı;
Tırnaklarım ojeli, yüzüm pudralı olmaz.
Ben bir köylü kadınıyım
Eli kınalı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!