Sessizim…
Bir rüzgâr gibi geçiyorum insanların arasından,
Kimse bilmez içimdeki uğultuyu,
Bir yanım çocuk kalmış hâlâ,
Bir yanım çoktan kül olmuş bir yangın gibi.
Ahhh…
o güzel gözlerinin mahkûmu olduğum yâr,
ahhh…
o kirpik uçlarımın düştüğü yerde şimdi gözlerin.
İsmini fısıldayıp avuçlarına kondurduğum,
yediveren bakışlarına sığındığım ey yâr…
Gece Lisanında
Gece lisanında dilim,
Gönül yazım keskin bir bıçak…
Gelincik kırıklığı kadar kırık hüznüm,
Hayallerim mapus, zincirli ve sessiz.
Kurulmuş bir masa
Bir kadın bir adam
Sanırım şarabın bir şişesi bitti
İkincisi yarım
Kadının gözleri kapalı
Başı avuçlarının arasında
Solarken boynuna, meltem rüzgarları gibi
cemreler gibi düşer dudaklarım,
en bakir yerlerine…
Sakla öpüşlerimdeki susuzluğumu,
sakla, içindeki her kıvrımda, her hücrede…
Sen özlemler demlerken yüreğinde,
Gitme
Gitme…
Sen gidersen,
yağmurlar bir daha yağmaz iklimlerime,
güneş alınlarından öpmez
Ey gönlümün yücesi;
Ruhumun yüce çınarı
Hazır sana yaslamışken sırtımı
durduralım,
Unutalım tüm zamanları
Parçalayıp kıralım bütün saatlerin yelkovanlarını
Vakit, sonsuzluğun ortası…
Ahhh sevdiğim!
Hep böyle okyanuslardan yosun mu kokar gözlerin?
Masmavi, engin bir denizin ortasındaymış gibi sanki…
Ve ben, yüreğim bir kuş kanadı gibi
kirpik uçlarından içime dolarken,
Hasretine mühürünü koymuş dudaklarım
Güneşe gölge verirken çiçek ve yaprak
Yoksa ......
Kokusuna mı inanmalıyız hayatın.....
Aklım firari
Düşüncelerim kelepçe de
Darbe yemişim sanki
Suçluymuşum işte
Bileklerim kelepçede
Başım dik




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!