Yakınımdayken öyle uzaksın ki
Oyle acı verici ki
Sana dokunabilirken, yanımdayken
Gözlerindeki aşılmaz mesafeyi görmek
Ve ulaşılmaz olduğunu bilmek
Yorulmuş masumiyetimde sessizlik ve hissizlik
Düşlerime düşen uzak zamanlar
Hiç gelmeyeceklermiş gibi
Ben tam kurtuldum derken
Geçici bir çare olduğunu anlıyorum
Ve sensizlikte yavaşça yok oluyorum
Bir altın şafaktan doğar;
En güzel sesler...
Akşamdan sonra uzaklaşırcasına
Karışır rüzgara; çarpar kainata
Ve bir müddet sessizliktir
Bize gün sonu hasretinden kalan
Gerçekliğin içinden geçtiğini sandığımız
Şu yalanlar dolu yolda
Yol almaya devam ettikçe
Gözlerimizi kör eden ışığın
Karanlığımız olduğunu anlayamadıkça
Hiç gerçekleştiremeyeceğiz kendimizi
Artık anladım
Ne kadar küçük şeyleri büyüttüğümü
Başlangıcında çok zor gelmiyordu
Ama bitişinde acıyı taşımakta zorlanıyorum
Çünkü artık anladım
Olmayacak bunun geri dönüşü
Neredesin bu gece?
Hiçbir zaman olmadın ki
Düşümde yıldızların aydınlattığı cennet bahçesinde
Ama yine seni belkiyor olacağım
Eğer gelirsen
Takıntılarım dönüşecek özgürlüğe
Mavidir özgürlüğün rengi
Deniz mavi, gökyüzü mavi
İnsana uçsuz bucaksız görünen her şey mavi
Gözlerin ki mavi; seni ulaşılmaz hissetmeme neden oluyor
Güzelliğin beni korkutuyor
Ben bir zamanlar
İçimde öyle bir yük taşırdım ki
Elveda derken
Senin içinde hüzünden bir deniz
Hüzün benim içinde ki
Gecemin koyuluğunda
Hüzünlü hayallerimde
Melekler gibi görülemeyen
Tutulamayan, benim olmayan
Umutsuzlukta ve bilinmezlikte
Bir umut gibisin
Hayırlardan bıktım artık
Kendi egolarını tatmin etmek uğruna
Görmüyorlar mı neleri öldürdüklerini?
Neleri bitirdiklerini?
Ki keşfedebilecekken kendilerini
Belki de mutluluğu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!