Hayati öneme sahip her anı,
Kayıt altındadır dikkat bu sınav.
Çok iyi hazırlan bekle sıranı
Kullar için hayat memat bu sınav.
Düşürme dilinden duayı, zikri
Sırat denen o köprüyü, dayımın
Uzun ellerinden tutar geçerim.
Yararı olmaz mı uzun boyumun
Üç beş geniş adım atar geçerim.
Ustasıyım; kündenin, el ensenin,
Yanıyordun gürül gürül bir zaman,
Ne alev kaldı bağrında ne duman.
Isıtmak uğruna soğuk ortamı
Kim bilir kaç ağaç yaktın, kaç orman!
Yanıyordun gürül gürül bir zaman,
Ne alev kaldı bağrında ne duman.
Isıtmak uğruna soğuk ortamı
Kim bilir kaç ağaç yaktın, kaç orman!
Ayağın yapışıp kalmasın gaza
Arabayı her an uygun hızda sür.
Allah’ın izniyle çıkmaz bir kaza
İnişte, yokuşta ister düzde sür.
Takılma yağmura, takma çamura
Akıllısı öyle çok ki dünyanın,
Delisi olmaktır en son kararım.
Meşesi, çınarı değil ormanın
Çalısı olmaktır en son kararım.
Ne nazın bunaltır, beni ne kahrın,
Tuttum çöpe attım hatıraları
Bir tek adın kaldı senden yadigar.
Zaman az çok kapattı yaraları
Hafızamı hepten süpürdü rüzgar.
Kafa yormak sağlık ve sıhhat değil,
Yamuk- yumuk, eğri- büğrü odundan;
Bir kereste elde ettim sonunda!
Asla ayırmadım, kurdu koyundan,
Gidip bir arada güttüm sonunda!
Talihin elinde esirdim esir,
İşte gelip çattı tekaüd vakti,
Kutluyorum kabul buyur Yılmaz Bey.
Mesai yok; bundan sonra saati,
İstediğin zamana kur Yılmaz Bey.
Anlat anıları geldikçe talep,
Neden sararıp soluyor,
Güllere sor bu sevdayı…
Yazıp çizmek zor oluyor,
Dillere sor bu sevdayı…
Uçup gider söylenen söz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!