Sanki bir demirim, yollar mıknatıs
Çeker var gücüyle ayaklarımı.
Atım gah dörtnala gider gah tırıs,
Rüzgâr ıslatır göz kapaklarımı.
Şükür ki gidişli dönüşlü yollar,
Bunu ne araba ne yol tutuyor.
Aklına estikçe yolu tutuyor.
Neredeydi daha dün unutuyor,
Eşiğe bastıkça yolu tutuyor.
Ne naza katlanır, ne çeker kahır,
Dirinden illallah diyorsa her gün,
Çek eli ayağı yorma dünyayı.
Geçip gideceksin nasılsa bir gün
Tapulu arazin görme dünyayı.
Konulan kurala etme itiraz,
İncitmedi ayağımı yokuşlar,
Nedense inişte, düzde yoruldum.
Rakip olamadı koşarken kuşlar
Yürürken minimum hızda yoruldum.
Aynı minval üzre dönen halayı,
Tekrar geldim; Yozgat ile Sorgun’a
Havası değişmiş, suyu değişmiş.
Çamlık’ta çok ağaç dönmüş oduna,
Fidanların eni, boyu değişmiş.
Toprak evler oluvermiş çok katlı
Aşkın mevsimlerle ilgisi yoktur,
Baharda severiz, güzde severiz.
Ne de olsa sevmek sevilmek haktır
Fırsatı bulunca biz de severiz.
Dikkatini çeker bir kaşı kara
Çocukluğun bir düş, gençliğin hayal
Nen var nen yok kapıp kaçıyor zaman.
Yiğitsen bardağı elinden çek al,
Yılları su gibi içiyor zaman.
Takılırsın her tavıra, her lafa,
Yüreğimde kopardığın fırtına,
Kırk yıl geçti diye, dindi zannetme.
Gönül hedef oldu taşın sertine
Kaçıp bir köşeye sindi zannetme.
Hiç de incitmedi taşların beni.
Koşar yardımına binlerce kişi,
Arabası yolda kalmaz zenginin.
Her makamda halledilir tüm işi
Dilekçesi elde kalmaz zenginin.
Kulak kabartılır her tür lafına,
Kayaların tepesine kurulmuş
Ayağını suya salmış Zonguldak.
Etrafı denizle dağla sarılmış,
Arada sıkışıp kalmış Zonguldak.
Farkettim; Çaycuman en güzel yerin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!