Serhat şehrimize gelip de inan,
Bir şiir yazmadan dönmek zor be ya.
Nasıl bir şaheser çıkartmış Sinan,
Selimiye Camisini gör be ya.
Dikkatli bak; boynu bükük laleye,
Çok çabuk geçiyor aylar seneler
Şaştım iki olmuş yaşı Elif'in.
İncilerle dolmuş alt üst çeneler,
Parlar beyaz beyaz dişi Elif'in.
Boş durmadı değirmen yıl öğüttü,
Tam üç hafta kucak açtın bana da,
Elveda hoşgörü şehri elveda.
Kızıp da köpürme hemen, sana da
Elveda ey Asi nehri elveda.
Yakan öyle bir yaktı ki fırını
Yaş daha altmıştı alelacele
O son yolculuğa çıktı annemiz.
Mümkün müdür karşı koymak ecele?
Çaresiz boynunu büktü annemiz.
Gidişin erkendi hem de çok erken
Sımsıkı bağlıyım ben o maziye,
Unutuldu sanıyorsun eminim
Son vermedim diye pembe diziye
Sen de beni kınıyorsun eminim.
Bilemedim o gün yolu yordamı,
İstanbul’u; Fatih Sultan’dan sonra
Arabalar teslim almış Emmoğlu.
Köprüler geçitler bilmem kaç sıra
Demir yığınıyla dolmuş Emmoğlu.
Ne diploma istenir, ne ehliyet
Eğreti dünyanın oynak kulpuna,
Sarılırsak iyi olmaz emm’oğlu!...
Mikropları bırakıp da sabuna,
Darılırsak iyi olmaz emm’oğlu!...
Belgelere göre yaşın yedi bin,
Daha nice binli yıla Erzurum.
Bugün olmak isterim baş kâtibin,
Vermem sırlarını ele Erzurum.
Kapılar açmışsın Kars'a, Tebriz’e,
ERZURUM
Belgelere göre yaşın yedi bin,
Daha nice binli yıla Erzurum.
İstiyorsan olurum baş kâtibin,
Vermem sırlarını ele Erzurum.
“Hele dadaş hoş musan” deyip hatır,
Soranlar diyarı Erzurum’dayım.
Şerdir zannedilen işlerde hayır,
Görenler diyarı Erzurum’dayım.
Dost olana ne ad sorar ne kimlik,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!