Orhan Tuncay Şiirleri - Şair Orhan Tuncay

Orhan Tuncay

Bir sandalye, bir çift ayakkabı, birkaç tabak
Dün eskici geçerken ahşap cumbadaydım
Zaten yollar perişan, zaten burası eski sokak

Dün yaprakları işaretledim tek, tek bakarak
Yine gönlüm tavan arasına çıkmayı çekmişti

Devamını Oku
Orhan Tuncay

Şehir mi, gece mi esrarı süzen,
Yoksa tenin mi buram, buram tüten?
Ben miyim, yaşam mı gündüze süren,
Yoksa kayıp mı esrarda, esrarı bilen?

Devamını Oku
Orhan Tuncay

Vah sevgilim ben seni
Baldan tatlı sanırdım
Güzeller güzeli bir
Melek diye tanırdım.

Oysa yalnız bir düşmüş

Devamını Oku
Orhan Tuncay

Elimi sallasam gelir mi ellisi?
Yüzü gelir mi?
Beş yüzü?
Oysa ben korkuyorum
Ürküyorum kaybetmekten
Çünkü sen daha değerlisin

Devamını Oku
Orhan Tuncay

Önüme, arkama, sağıma soluma baktım
Ufaktan da ufak, çok fazla ufaktım
Dünya devam etsin dönmeye
Ben onunla salınan bir salıncaktım

Altıma, üstüme, dağlara, göklere baktım

Devamını Oku
Orhan Tuncay

Bu dünya bir bilmece
Çözdüğünü sanan gider
Hamdım, piştim diye şişinen
Yanıp da tutuşan gider

Kafası karışıp da yolu şaşan

Devamını Oku
Orhan Tuncay

Gece karanlığına daldım
Dolunay düştü içime
Denize vuran kızıllık benim sandım

Dalgalar ayaklarıma vurdu
Meltem saçlarımı savurdu

Devamını Oku
Orhan Tuncay

“Gel” dedi “dost olalım seninle”
“Ben, kemikli ellerimi uzatayım sana”
“Sen ise sokul bana”
“Ve sakın korkma”

“Gel” dedi “bırak bana kendini”

Devamını Oku
Orhan Tuncay

Pencerene konarken kuşlar
Bir kere daha doğarken bahar
Ağlıyordun.
Umut akarken derelerden
Ve şakırken sarı saçlı kızlar
Soruyordun.

Devamını Oku
Orhan Tuncay

Gölgeme sığınıp saklanmalıyım
Ulaşmasın böylece acılarım bana
Dört nala uçarken korkularımdan
Savrulurken tasalarım dört bir yana
Kendime sarılıp aklanmalıyım
Gölgem henüz kaçmadan sabaha

Devamını Oku