Sürekli öğrenir insan, tamam
buna lafım yok.
sürekli yeni kıtaları keşfeder aşkta
sevgide, dostluklarda, işlerinde
kimi de felsefede, inançta kıtalar arar
buna sıkı takar hem de
Bilmiyordu ki zavallı gafil;
benimle birlikte aslında
hergün basıp geçtiği toprağı, parke taşlarını,
apartmanının kapısında nöbet tutan kediyi,
evinin kapısının kulbunu
kullandığı arabasının lastiklerini de aldattığını!
Biliyorum Anne;
sen korumalardasın
toplayıcılıktasın
birleştirmelerdesin.
Bu senin doğan...
Bırak gitsin!
takma kafayı...
düşünme bile! ..
aklında ve gönlünde en ufak bir odacık bile ayırma böylelerine.
yakının veya uzağın fark etmez;
bırak gitsin! ..
Olacağı bu kadardı zaten
yapabileceğin bu kadardı.
Ayda bir ararsın sektirmeden
politik bir unutmamışlık resmi verirsin.
Sonra yine ulaşamam sana! ?
Ne büyük cehalet ve vahşet dolu bir nimettir
yaratıcılığı sıfır olanlar için
bir otobüsle, dolmuşla veya arabayla trafikte yol alırken
trafiğin yavaşlamasıyla karşılarında bitiveren
kötü bir trafik kazasının
bön-bön gerçekleşen seyri…
Eninde sonunda gelecek ev sahipleri
boşaltacak insanlık dünyayı
neyi var neyi yok toplayıp;
hiç kızma, alınma!
Aynısı yok mu ki yüzeyde de?
Hazır zamanın varken şimdi
şu boş anında,
tecavüze uğramıyorken dimağın, ruhun
hemen Allah'a yalvar biraz,
yakın, dile, bir şeyler iste O'ndan.
Hayat sana göre tepkilenir
tavırlarına göre...
Dikkat et;
şimdiden alıştırmış seni de diğerleri gibi
'hiçbir şey yapmaya vaktim yok! ' demeye!
Ben şairim demeyi şiirleriyle gösteriyor..Okuyucunun önüne serdikleri 'evrensel gerçekleri [miz]..okudukça
unuttuğumuz isyanları yeniden hatırlıyoruz..Gerçeği
sofraya koyup yüzleşme gücün varsa al ne kadar lazımsa diyor. Sesi ilginç metalik bir ses gibi geliyor kulağa..Doğal desek sahte to ...