Sanatın beni değil
kendimin sanatı yaratmasını isterdim.
ve kendimi, benliğimi sanatla değil
sanattan önce kendi ellerimle keşfetmek...
keşiflerim bir miktar doğaçlama da olsa
Sana
ne saygıda
ne sevgide
ne yardımda
ne sapıklıkta
ne sekste, manyaklıkta
Bilgelik yoluna kendini adamış yolcu
sıfır noktasından uzaklaştığı her dakika
kum saatinin iki tarafı arasında gider gelir
kaçınılmaz...
Ya kendine büyük tatlar yaratır
Nereden öğrenirse bir anda birileri hakkınızda yeni birşeyler,
önceden en can selamları salladıkları halde her rastladıklarında
birgün gelir tanıyamazsınız
görmemeye, ilk selamı vermemeye çabalama başlamıştır.
kaçacak delik ararlar sanki! ..
Metrocity’deki K-Zone Kafe’ye genelde yalnız gelirim.
daha zevkli oluyor...
bir yandan kafedeki trafiği izlemek
karşımda benimle oturan biriyle konuşup, bakışmaktansa
“oranın kendisi” olmak...
Cevap vermek isterdim ayak oyunlarına,
ezip, bükme isteklerine...
çözümsüzleşmiş
kör nokta olmuş
kendi hesaplaşmaların topraklansın diye
attığın egoist tokatlara
Altında çalışanları
hiçbir zaman hor görme.
Onları ilginden, sevginden mahrum bırakma.
Bil ki işler ancak böyle yürüyecek...
Tıpkı duş alırken ayakta
Haftasonu her ne olduysa
internetsiz kaldık.
ADSL'ye ödenmemiş fatura mı varmış,
yoksa telefonda arıza mı
hala çözemedik o ayrı da;
Öyle Satılmışız
Kaçamayız dostum
burası böyle artık
kader böyle, toplum böyle...
Zenginin peşindesin hayat boyu
Bu alem karışıktır.
İnsanın genleri henüz çözümsüz...
DNA'lar desen hiç sorma!
sonra anlatırım, ama
benliğe giden 'o tek yolun aydınlığı' herzaman aynı...
Ben şairim demeyi şiirleriyle gösteriyor..Okuyucunun önüne serdikleri 'evrensel gerçekleri [miz]..okudukça
unuttuğumuz isyanları yeniden hatırlıyoruz..Gerçeği
sofraya koyup yüzleşme gücün varsa al ne kadar lazımsa diyor. Sesi ilginç metalik bir ses gibi geliyor kulağa..Doğal desek sahte to ...