Tek bir düğmeye basarlar;
2 saatlik uykundan uyanır
gözlerini bir açarsın,
4 ayın ayrı geçmiştir sevdiklerinden...
Tek bir düğmeye basarlar;
Rüzgar istediği yönde
istediği şiddette
isterse yazın kavuruculuğunda
isterse kışın donduruculuğunda esiyor.
önünü kesen
kesmeye niyet eden, iman eden yok...
Hayatın bazı alanlarını
kişilerini, olaylarını, kurumlarını sadece bilgi için
yaşamımı sürdürmem için
ve tavırlarımı geliştirmek için kullanırım.
ve bazı alanlarını hayatın
Eninde puşt
sonunda puşt
kapıda puşt
pencerede puşt
işlerde puşt
kazançta puşt
Kim olduğunun
ner'den geldiğinin
kimlere sırtının dayandığının
gücünün yeteneklerinin neler olduğunun
hiçbir önemi yok...
Fakir ölür
gitmez cenazesine
yakınlarından başka kimse.
Mevkiili ölür
binlercesi doluşur
Hayatı okursa insan;
elleri, kalemi hiç boş kalmaz
hatta ağzı bile devamlı doludur
yanakları şişkin...
Devamlı ekmek yer.
Hay şu, insanlar arasında
-hatta hiç utandaman-
aileler arasında bile boy göstermeye cüret eden
çirkin, iğrenç, pis kokular salan
kokuşmuş, adiliyetsiz, imansız “politik oyunlar”! ..
Haksızken bile
yaptığımızda ters hareket
üstüne
küfürle, serzenişle dalarken birbirimize
haklıymış gibi küstahça
savunurken yine hakkımızı
Yine sabah çayı bok gibi!
Kahve desen o da kof...
En baştan evden yemişiz kazığı.
Ben;
hepsinden beter
Ben şairim demeyi şiirleriyle gösteriyor..Okuyucunun önüne serdikleri 'evrensel gerçekleri [miz]..okudukça
unuttuğumuz isyanları yeniden hatırlıyoruz..Gerçeği
sofraya koyup yüzleşme gücün varsa al ne kadar lazımsa diyor. Sesi ilginç metalik bir ses gibi geliyor kulağa..Doğal desek sahte to ...