Yitik Yılların Ardından
Bir nehirmiş ömrüm, hep yokuş akmış,
Gençliğin ateşi daha yanmadan sönmüş,
Bir yuva kurmak için verdiğim savaşı kaybetmiş,
Şimdi elimde sadece acı ve telaş kalmış,
Başaramadım demek, ne ağır bir yükmüş,
Yüreğimi öpüşünle, yangınlar yakar içimi,
Alev alev bir tutku sarar her bir hücremi.
Dedim ya, beni bir öpersen yanarız,
Yanar kavruluruz tenimize bırakırız aşkın közünü...
Dilinden bal damlar, sözlerin ruhuma şifa,
Kalbimi açtığım adam,sırdaşım
Gülmeyi unuttuğum anda,
Güldürmeyi beceren varlığım,
Elimi tutuğunda ,bırakmayacağına söz verenim.
Senı tanımadan ,kimdim, kimin neyiydim.
İnan bilmiyordum
Temiz duru bir gölün karşısına bağdası kurdum,
Kapanırken gözlerim koptum bugünden geçmişe daldım,
Sevgimi umudumu hayalimi gençliğimi çaldın
Çok yordun beni hayat, hep bir başıma hep yalnız kaldım...
Eza ile cefa ile geçen gençliğim gelirmi geri
Yüzüne dost görünüp,
Arkadan kuyunu kazanlardan.
Canımsın diyip, canın çıksın
diyenlerden.
Mum ışığı kadar yanıp,
bir rüzgarda sönenlerden.
Kara bulut çökmüştü vatanın üstüne,
Zincir vurulamazdı bu milletin özüne.
Bir ses yükseldi dağlardan, ufuktan,
İnanmış bir ruhla, çıktı en derinden.
Mustafa Kemal'di o önder, Türk'e yol gösteren,
Hürriyetin fermanını yazan et bir kahraman.
Zaman akıp gitse de, sanma ki sancıya derman olur,
Bizde bıraktığı yaralar, bıçak kesiğinden derindir.
Bedenimde değil ki izi, derinde bir çığlık sesi,
Bu, ne unutan ne de kabuk bağlayan, ruhumun ta kendisi.
Kimi yârdan ayrılmış, bir nefeslik hasrete susuz,




-
Murat Ülkü
Tüm YorumlarMuhteşem şiirler, kalemimiz kavi olsun, yüreğiniz dert görmesin hocam...