Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • dut ağacı09.12.2006 - 16:01

    bir de şöyle bir efsanesi vardı...

    *****

    Bir zamanlar birbirlerine asik iki genc vardi.
    Kizin adi Tispe delikanlinin ki ise Piremus idi.
    Bunlar yanyana evlerde otururlardi.

    Birlikte büyüdüler ve çocukluklarindan beri birbirlerine karsi ask beslerlerdi. Fakat aileleri görüsmelerini istemezler birbirlerine uygun olmadiklarini düsünürlerdi.
    Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardi.
    İki evin arasinda gizli bir catlak vardi aileleri bunu bilmezler onlarda geceleri burda bulusur o aradan birbirlerine seslerini duyurur asklarini dile getirirlerdi.

    Bir gece ormandaki agacin altinda bulusmaya karar verdiler.
    Tispe agaca Piremus dan önce varmisti.
    Gittiginde avini yeni yemis agzindan kanlar akan kocaman bir alanla karsi karsiya geldi.
    Korkarak bi magaraya dogru koşmaya basladi.
    Farkında olmadan yolda boynundaki esarpini düşürmüştü.

    O sirada Piremus geldi gördükleri karsisinda donup kalmisti.
    Kocaman aslan agzinda kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe nin esarpini
    parcaliyordu.O an aklina gelen ilk ve tek sey aslanin Tispe yi
    oldurerek yedigiydi.T
    Tispesiz yasayamazdi.Aklindan gecen sadece aski ugruna canina kiymakti.
    Belinden hançerini çikardi ve gögsüne sapladi.
    Kanlar icinde cansiz bedeni yere dustu.Tispe ise korkusunu bir
    kenara atip bir an once askini gormek icin magaradan cikmaya karar
    vermisti.

    Agacin altina geldiginde o korkunc sahneyle yuzlesti.
    Piremus un cansiz vucudu yerdeydi ve elinde Tispenin dusurdugu esarpini
    tutuyordu.

    Ilk once genc kiz olanlar karsisinda aglamaktan hicbir seyi anlayamamisti. Ama esarpi ve uzaklasan aslani gorunce anladi.
    Bir an magarada dusundugu o korkunc sey basina gelmisti.
    Ve onun öldügünü dusunen Piremus aski ugruna canina kiymisti.

    Tispe bir an bile dusunnmeden hanceri aldi ve gogsune götürdü.
    Onlarin aski ölesiye bir askti ve ölüm bile onlari ayiramazdi.
    Eger Piremus aski ugruna ölümü göze aldiysa o da hic cekinmeden canina kiyabilirdi ve hanceri sapladi.

    Birden vucudu Piremusun bendeninin ustune yigildi.
    O anda tanrilar bu yuce aski ölümsüzlestirmek istediler ve bu cıiftin
    üstünde duran agaci bunlarin askina adadilar.
    Piremusun kanini bu agacin meyvelerine, Tispenin gözyaslarini ise agacin yapraklarinaverdiler.

    O günden beri kara dut agacinin meyvesinin cıkmayan lekesini,(Piremusun
    kan lekesini) , dut agacinin yapraklari,(Tispenin gözyaslari) temizler..


    Bilirmisiniz dut agacinin meyvesinin lekesi cikmaz ama elinize
    agacin yapragini alir ovusturursaniz lekenin gittigini goreceksiniz)

  • ayşe ozan09.12.2006 - 15:18

    Bana kalsa hic atlamazdim icine. Oyle kenarinda durur seyrederdim gurul gurul akisini. Ittiler...Kendimi buz gibi sularin icinde suruklenir buldum. O kadar hizla akiyordu ki, uzerinde kalip, nefes alabilmek icin buyuk bir caba harciyordum. Yanimdan botlar icinde insanlar gecti. Kimilerinin can yelekleri bile vardi. Gidecekleri noktayi bilerek, o noktaya dogru kurek cekiyorlardi. Ben ise sadece surukleniyordum. Her an bir kayaya toslamanin endisesiyle uyanik, bogulma korkususyla enerjik, cagil cagil akan irmakta, her suruklenen insanin gidecegi belli olan noktaya dogru hizla ilerledigimi bilmeden ya da bilmezden gelerek cirpinan biri…Kopukler her yanimi sarmisti, kopuklerin tadini sevmistim. Kopukler belkide suruklenmenin en guzel yaniydi. Irmagin iki kiyisi da, kirmizi yaprakli agaclar, rengarenk cicekler, cesit sesit meyveler ve birbirinden neseli hayvanlarla doluydu. Ama ben oyle mesguldum ki suyun ustunde kalmaya cabalamaktan, bunlarin hicbirini goremedim; durup seyrine doyamadim; dokunup tadina bakamadim. Ben masmavi gokyuzunu seyrettim, yolculugum boyunca... Duru, sinirsiz, dokunulmayacak kadar uzak, gercek olamayacak kadar guzel. Kuslarin gokyuzunde suzuluslerine daldim asla ulasamayacagim.

    Korktugum anlarda cigliklarim oldu, irmagin gurultusunde kayboldular. Gozyaslarim kopuklere sarilip aktilar. Sevindim, kahklahalarim derin sularda boguldular.

    A.O.

  • ölüm09.12.2006 - 15:11

    Farzet şimdi sen bir rüzgarsın...
    Açılsın kapıları yalnızlığın...

  • sarmaşık09.12.2006 - 14:52

    en zehirlisinden...

  • garb i yeli09.12.2006 - 14:35

    sert esen ama üşütmeyen rüzgar... batı rüzgarı...

  • ahmet hamdi tanpınar07.12.2006 - 08:12

    Huzur...

  • kalabalık yalnızlıklar07.12.2006 - 07:40

    Yalnızlık sığ sulardaydı... Sığ sular ise çelik gibi bir irade ve ölümüne cesaret isterdi...

  • 6. his07.12.2006 - 07:23

    Etkilenmemek mümkün değil,müthiş bir filmdi,özellikle final... Haley joel'i uzun bir süre hafızamdan silemedim,küçük yaşına rağmen çok yetenekli ve etkileyiciydi... Bruce willisten söz etmeye gerek yok,muhteşemdi...

  • hamlet06.12.2006 - 08:19

    intikam ve ihtiras...

  • marco polo06.12.2006 - 08:16

    Loreena McKennitt'in 'The book of secrets' albumunun 4.uncu sarkisi