Yapılması gerekenleri inkar etmiyoruz. İşten kaçmıyoruz. Tabi ki kabullenmeyeceğiz ama imkansızlıklarıyla mevcut durumumuzu reddetmiyoruz. Fakat aradaki farkı kapatmak için insanüstü bir gayretle çalışmak zorunda olduğumuzun idrakine varmalıyız. Çok olmasının yanısıra stratejik ve planlı çalışma esas alınmalı.
Ruhun ve bedenin, yapman gerekenleri aslında sana söylüyor, fakat çok sessiz ve nahif olduğundan büyük bir farkındalıkla dikkat kesilmen gerekiyor. Sessizliğin sesi…. İnce bir iplik gibi, bir tül gibi, zar gibi, ılık bir meltem gibi… Haliyle doğru ve yanlışı ve yapılması gerekenleri herkes biliyor. Çok yediğinde, zamanını hunharca tükettiğinde ya da öfkelendiğinde sana haykırıyor aslında ruhun ve bedenin, ama belki nazlı bir kız çocuğu gibi, belki mahzun bir kadın gibi…
Sorunlar, yukarılarda bir yerlerde, bir şekilde çözülüyor olsa bilse, köküne inmeden, temeli olmadan asla sürdürülebilir ve kalıcı olmaz. Her zaman kenarda kendini çekirdekten inşa ederek ilerlemelisin stratejiyi gözardı etmeden
Beklenti içine girdiğin zaman, araya ‘zaman’ koyuyorsun ve bu süre zarfında soğuyorsun. Başkalarına bağlı başarı, seni bir yere getirmez. Bu, aşk bile olsa…
Yitirmeden bütün ümitlerimi... Kırmadan dallarımı rüzgar... Tamamen küsmeden... İntihar etmeden martılar... Kitabın ortasından yırt gel ! Maziyi ve müstakbeli unuttur bana... Şimdi, şu an Bana sen lazımsın anlasana....
Küçük ayrıntılar insanın karakterini gösterir.
Louisa May Alcott
Yapılması gerekenleri inkar etmiyoruz. İşten kaçmıyoruz. Tabi ki kabullenmeyeceğiz ama imkansızlıklarıyla mevcut durumumuzu reddetmiyoruz. Fakat aradaki farkı kapatmak için insanüstü bir gayretle çalışmak zorunda olduğumuzun idrakine varmalıyız. Çok olmasının yanısıra stratejik ve planlı çalışma esas alınmalı.
Ruhun ve bedenin, yapman gerekenleri aslında sana söylüyor, fakat çok sessiz ve nahif olduğundan büyük bir farkındalıkla dikkat kesilmen gerekiyor. Sessizliğin sesi…. İnce bir iplik gibi, bir tül gibi, zar gibi, ılık bir meltem gibi… Haliyle doğru ve yanlışı ve yapılması gerekenleri herkes biliyor. Çok yediğinde, zamanını hunharca tükettiğinde ya da öfkelendiğinde sana haykırıyor aslında ruhun ve bedenin, ama belki nazlı bir kız çocuğu gibi, belki mahzun bir kadın gibi…
Sorunlar, yukarılarda bir yerlerde, bir şekilde çözülüyor olsa bilse, köküne inmeden, temeli olmadan asla sürdürülebilir ve kalıcı olmaz. Her zaman kenarda kendini çekirdekten inşa ederek ilerlemelisin stratejiyi gözardı etmeden
Beklenti içine girdiğin zaman, araya ‘zaman’ koyuyorsun ve bu süre zarfında soğuyorsun. Başkalarına bağlı başarı, seni bir yere getirmez. Bu, aşk bile olsa…
Yitirmeden bütün ümitlerimi...
Kırmadan dallarımı rüzgar...
Tamamen küsmeden...
İntihar etmeden martılar...
Kitabın ortasından yırt gel !
Maziyi ve müstakbeli unuttur bana...
Şimdi, şu an
Bana sen lazımsın anlasana....
Belki de peşinde olduğun şey, senin peşindedir.
Resmin çizdim hasret kokan duvarlarıma…
Başına kötü bir şey geldiğinde kimi arayabiliyorsan ailen O’dur.
İnsanı eksilten; kaybedişleri değil, zannedişleridir.