Kültür Sanat Edebiyat Şiir

mayhoş sizce ne demek, mayhoş size neyi çağrıştırıyor?

mayhoş terimi Ferdi Şavk tarafından tarihinde eklendi

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    bütün kutupların birleştiği yere
    gelir misin benimle desem,
    mesela orta mescid çayhanesinde
    bir sade türk kahvesi içmeye;
    aklın arkada kalmadan,
    kaygılanmadan hiç,
    hiç tasasız, kanatsız, uçan halısız,
    kanayan bir yıldız gibi beyaz izli ışıklarla,
    gelir misin…,

    ikinci cihan harbi kılıç artıklarının kurduğu,
    o şifa evinde yapılan ve hani
    ender vak’alara münhasır,
    son çare iğnesinden beri,
    on sekizinci saat geçiyordu
    ki bittabî on yedimdeydim ve,
    bomboş ve devasa bir bakır kazana,
    şebekesiz bir musluktan sızan damlaların
    aralıksız ve rastgele sesine karışan,
    cebeci bulvarının gece ayazını tetikleyen,
    evsizlere ecel rüzgarın uğultusundan,
    eşşek arılarının kovanı gibiydi başım,

    ve uykulu da değildim, sersemde;
    sadece olmak istediği yerde olamayanın
    darlanması vardı içimde ve fırladım
    nekahet yatağımdan zıpkın gibi…,
    hay aksilik bu ya,
    metro merdivenlerinden duyuyordum,
    trenin kaçtığını,
    yine geciktim evet huy işte,
    her nikbin gibi muhabbete…,

    yağmalanmış, talan edilmiş bir şehrin;
    toza dumana bulanmış bitkileri üstüne inen,
    bir sağnak yağmur gibi yağdın,
    gençliği; cibilliyetsizlerin maktulü
    şakaklarımın aklarına sen,
    ah;

    iliklerime dek bulandığım kirlerimden yıkadın
    ve o yıkıntıdan çıkamazdım sen olmasan,
    ömrümce ne bir han ne de bir kervansaraya
    uğradı yolum, düşe kalka
    bir o yana bir bu yana savruk
    ve yalpalaya yalpalaya attım adımlarımı,
    ki beyaz bastonsuz bir kördüm ve,
    kurtardın hayatımı, işaret diliyle…;

    şimdi şizoid bir ayrılıkta,
    kestim senden adım adım
    uzaklaşan ayaklarımı,
    sana bir daha gelememek için,
    sonra; yeniden diktim…,
    sana yeniden,
    mecburen ve ızdırar içinde koşmak için,
    ve sürüklendim yollarında…;

    yeniden kestim/yeniden diktim
    senden kaç kez gittim,
    ve sana kaç kez vardım/
    unuttum;
    bir mürdümün içindeki kurt gibi
    mayhoş kalbimle…,

    kabul et dostum sen de,
    beceriksiziz ikimizde bu bahsinde bahrin,
    keza karşılaşırız kuytumuzda bile/bile,
    hep çıkıştaki o ışığa bir adım kala...,
    karanlık korkulu bir tünelin,
    kendi sıkışık karanlığına aşık olması gibi,
    küskünüz aydınlığa ve,
    biz ikimiz siy/ah seviyoruz...,

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    bütün kutupların birleştiği yere
    gelir misin benimle desem,
    mesela orta mescid çayhanesinde
    bir sade türk kahvesi içmeye;
    aklın arkada kalmadan,
    kaygılanmadan hiç,
    hiç tasasız, kanatsız, uçan halısız,
    kanayan bir yıldız gibi beyaz izli ışıklarla,
    gelir misin…,

    ikinci cihan harbi kılıç artıklarının kurduğu,
    o şifa evinde yapılan ve hani
    ender vak’alara münhasır,
    son çare iğnesinden beri,
    on sekizinci saat geçiyordu
    ki bittabî on yedimdeydim ve,
    bomboş ve devasa bir bakır kazana,
    şebekesiz bir musluktan sızan damlaların
    aralıksız ve rastgele sesine karışan,
    cebeci bulvarının gece ayazını tetikleyen,
    evsizlere ecel rüzgarın uğultusundan,
    eşşek arılarının kovanı gibiydi başım,

    ve uykulu da değildim, sersemde;
    sadece olmak istediği yerde olamayanın
    darlanması vardı içimde ve fırladım
    nekahet yatağımdan zıpkın gibi…,
    hay aksilik bu ya,
    metro merdivenlerinden duyuyordum,
    trenin kaçtığını,
    yine geciktim evet huy işte,
    her nikbin gibi muhabbete…,

    yağmalanmış, talan edilmiş bir şehrin;
    toza dumana bulanmış bitkileri üstüne inen,
    bir sağnak yağmur gibi yağdın,
    gençliği; cibilliyetsizlerin maktulü
    şakaklarımın aklarına sen,
    ah;

    iliklerime dek bulandığım kirlerimden yıkadın
    ve o yıkıntıdan çıkamazdım sen olmasan,
    ömrümce ne bir han ne de bir kervansaraya
    uğradı yolum, düşe kalka
    bir o yana bir bu yana savruk
    ve yalpalaya yalpalaya attım adımlarımı,
    ki beyaz bastonsuz bir kördüm ve,
    kurtardın hayatımı, işaret diliyle…;

    şimdi şizoid bir ayrılıkta,
    kestim senden adım adım
    uzaklaşan ayaklarımı,
    sana bir daha gelememek için,
    sonra; yeniden diktim…,
    sana yeniden,
    mecburen ve ızdırar içinde koşmak için,
    ve sürüklendim yollarında…;

    yeniden kestim/yeniden diktim
    senden kaç kez gittim,
    ve sana kaç kez vardım/
    unuttum;
    bir mürdümün içindeki kurt gibi
    mayhoş kalbimle…,

    kabul et dostum sen de,
    beceriksiziz ikimizde bu bahsinde bahrin,
    keza karşılaşırız kuytumuzda bile/bile,
    hep çıkıştaki o ışığa bir adım kala...,
    karanlık korkulu bir tünelin,
    kendi sıkışık karanlığına aşık olması gibi,
    küskünüz aydınlığa ve,
    biz ikimiz siy/ah seviyoruz...,

    beyaz bir kağıtsa elbet,
    bir müsveddeye dönüşebilir
    ve kalbimin en ücrasının,
    sağlanabilir teması kalbinle;
    ki kağıdın üstüne boşalmış mürekkep,
    ölü suskunluklar saçabilir pekala,
    beyaz kırışık kağıda...,

  • Ferdi Şavk
    Ferdi Şavk

    bu kelimeyi ne zaman duysam dilimde o tadı hissederim...pavlovun kopekleri gibi olmusuz...o tat tarifi zor bişeyler...tatlımsı, ekşimsi, kekreksi vs....en cokta narın mayhoş tadında olanı cok güzeldir...

  • Hatice Dikilitaş
    Hatice Dikilitaş

    Vişneli Rocco