'Gülbang' tarikat toplantılarında, bazı dînî ve resmî törenlerde belli bir makamla okunan duâ. Farsça’da 'gül sesi' mânâsına gelen kelimeye “dihhudâ”, “gülbâm” gibi isimler de verilmiş. Kaynaklarda “gülbang” birçok mânâda yer almaktadır. Coşkulu bir şekilde yüksek sesle bağırma, savaş esnasında askerlerin attığı nâra, bülbül sesi, müjde, bir makam adı olarak da kullanıldığı bilinmektedir. Türkçe’de bir cemaat tarafından makamla çağrılan duâ ve tekbire “gülbang çekme” denir. Osmanlı’da mektebe yeni başlayan çocuğun hâne kapısı önünde mektep çocuklarının ettikleri duâ. Bâzı merasimlerde görevlilerince yapılan duâ ve alkış tarzında hep bir ağızdan bağrışma. “Gülbang” okunması için daha çok “gülbang çekme” deyimi yaygındır. Gülbang, eski Türk edebiyatında başka mânâlarda da kullanılmıştır. Nef’î’nin, “tuta dünyayı hep gülbang-i kûs-ı nusret âvâzı” mısraında 'zafer havaları vuran kös sesi, zafer nârası” anlamındadır. Yahya Kemal’in “yeniçeriye Gazel” şiirinde “Gülbang-i âsumânı tutan pîr aşkına” beytinde duâ ve zikir anlamındadır. Şeyh Galib’in bir na’tındaki “gülbang-i kudûmün çekilir arş-ı Hudâ’da / Esmâ-i şerîfin anılır arz u semâda” beytinde Hz. Peygamberin adının arş ve semâda yankılanması gülbang kelimesiyle ifade edilmiştir. Ayrıca, Fars ve Türk edebiyatlarında ezan için “Gülbang-i Muhammedî” ve “gülbang-i Müselmânî” tamlamaları kullanılmıştır. Gülbang’in klasik mânâları sürer gider. Bizim kasdımıza gelince; “...Akşemseddin hutbesin tamam etti / Ve elin kaldırdı göklere / Ve başın surlara çevirdi / Bu hem duâ, hem emirdi...” dediği gibi Cahit Tanyol’un “Kuruluş ve Fetih Destanı”nda, bizimki kirli çağa karşı hem bir “efelenme”, nâra atma, hem de yücelerden bir imdat isteme, duâ anlamındadır. Biz gülbang çekerek başlıyoruz işe. Bir yandan kösler vurulurken bir mehter coşkusuyla, diğer yandan bir derviş boynu büküklüğünde haddimizi bilerek çıkıyoruz yola. Bu coşkuya siz de katılmaz mısınız efendim? ..
Bende Alevilerin ceme baslarken saz esliginde okuduklari dua oldugunu duymustum ceme baslarken ayet ve gülbang ile saz esliginde Alllah Allah nidalariyla insanlar sevke getirilirmis..
dini bir terim olduğunu düşünüyorum
kürtçenin bir lehçesi olan,,zazaca bir kelime,,dua vermek,anlamına gelir,,örnek: esk zere mı de gulbang dano...
aşk içimde dua veriyor...gibi
Dergi bakınız: http://www.sipesifik.com/gulbang ve yeni sayılar için http://www.blogcu.com/gulbang/
'Gülbang' tarikat toplantılarında, bazı dînî ve resmî törenlerde belli bir makamla okunan duâ. Farsça’da 'gül sesi' mânâsına gelen kelimeye “dihhudâ”, “gülbâm” gibi isimler de verilmiş. Kaynaklarda “gülbang” birçok mânâda yer almaktadır. Coşkulu bir şekilde yüksek sesle bağırma, savaş esnasında askerlerin attığı nâra, bülbül sesi, müjde, bir makam adı olarak da kullanıldığı bilinmektedir. Türkçe’de bir cemaat tarafından makamla çağrılan duâ ve tekbire “gülbang çekme” denir. Osmanlı’da mektebe yeni başlayan çocuğun hâne kapısı önünde mektep çocuklarının ettikleri duâ. Bâzı merasimlerde görevlilerince yapılan duâ ve alkış tarzında hep bir ağızdan bağrışma. “Gülbang” okunması için daha çok “gülbang çekme” deyimi yaygındır. Gülbang, eski Türk edebiyatında başka mânâlarda da kullanılmıştır. Nef’î’nin, “tuta dünyayı hep gülbang-i kûs-ı nusret âvâzı” mısraında 'zafer havaları vuran kös sesi, zafer nârası” anlamındadır. Yahya Kemal’in “yeniçeriye Gazel” şiirinde “Gülbang-i âsumânı tutan pîr aşkına” beytinde duâ ve zikir anlamındadır. Şeyh Galib’in bir na’tındaki “gülbang-i kudûmün çekilir arş-ı Hudâ’da / Esmâ-i şerîfin anılır arz u semâda” beytinde Hz. Peygamberin adının arş ve semâda yankılanması gülbang kelimesiyle ifade edilmiştir. Ayrıca, Fars ve Türk edebiyatlarında ezan için “Gülbang-i Muhammedî” ve “gülbang-i Müselmânî” tamlamaları kullanılmıştır. Gülbang’in klasik mânâları sürer gider. Bizim kasdımıza gelince; “...Akşemseddin hutbesin tamam etti / Ve elin kaldırdı göklere / Ve başın surlara çevirdi / Bu hem duâ, hem emirdi...” dediği gibi Cahit Tanyol’un “Kuruluş ve Fetih Destanı”nda, bizimki kirli çağa karşı hem bir “efelenme”, nâra atma, hem de yücelerden bir imdat isteme, duâ anlamındadır. Biz gülbang çekerek başlıyoruz işe. Bir yandan kösler vurulurken bir mehter coşkusuyla, diğer yandan bir derviş boynu büküklüğünde haddimizi bilerek çıkıyoruz yola.
Bu coşkuya siz de katılmaz mısınız efendim? ..
Bende Alevilerin ceme baslarken saz esliginde okuduklari dua oldugunu duymustum ceme baslarken ayet ve gülbang ile saz esliginde Alllah Allah nidalariyla insanlar sevke getirilirmis..
Bir dua diye biliyorum ve bana nedense aleviligi cagristiriyor