Herkesin hayatta değerli gördüğü bir objesi vardır. Vazgeçemediği, çok sevdiği... Kiminin tek taş pırlantası, Kiminin arabası.. Benim hayattaki en degerli objem ZİL. Eminim zil denilince akla ilk olarak, Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı deneyi geliyor. Klasik koşullanma... Yapılan bu deneyde, zil çalarak verilen yemeğe alışan köpek, yemek dışında da zil sesine salya salgılaması... Köpek için zil sesi = yemek anlamına gelmekte... . Zil, bizlere bir de Hababam sınıfında ki Adile Naşit'i anımsatıyor. Okul koridorlarında tenüfüsü duyuran telaşlı, sevimli, ton ton Adile teyzeyi... . Benim değerli objem de zil... Bendeki anlamı bu anlattıklarımdan çok farklı. Bu zilin bende ki değerini veren sevdiğim biriyle özleştirmemden... Felç geçirmiş, sol tarafı tutmayan, 82 yaşında annemin yanında durur bu zil. Yatakta sağına soluna dönerken bile bizim yardımımıza ihtiyacı olan, lavabo, yemek içmek, giyinmek, yani bütün temel ihtiyaçlarında bizler varız. Biz onun eli kolu ayağı, o bizim kalbimiz gibi... Bizler mutfakta, diğer odada olduğumuz da bizlere sesini duyurmakta zorlandığı ya da bağırmaya yorulmasın diye yanı başında ki sehpada bu zil bulunmakta... Zil her çaldığında biliriz ki, ya sağına soluna dönmek istemiştir. Ya susamış, acıkmış, lavabosu gelmiştir. Yahut oturmak, dizisini değiştirmek, bazen kızmak, bazen gülmek için çağırmıştır... . Bu zil sesi her çaldığında, sesin diğer ucunda annem var... Bu zil sesi her çaldığında, yardıma ihtiyacı olan bir yüreğin seslenişi var... Bu zil sesi, iletişim için kurulan köprü... Bu zil sesi, yaşıyorum, hâlâ yanınızdayım, buradayım demenin seslenişi... Bu zil sesi, hayatta duyduğum en güzel seslerden bir tanesi..
İnsanın kendisi....Kendine değer vermez ve sevmessen...Bunu, başkalarından da göremessin...Bazen, bizden daha değerli saydıklarımız olur...(çocuk, aile, vs. vs. inançlardan ötürü olanlar...) Ama unutmayalım ki...Kendine değer vermeyi başaramayan...Başkasına nasıl değer versin....Her şey,bizde başlar ve yine bizde biter....
Herkesin hayatta değerli gördüğü bir objesi vardır.
Vazgeçemediği, çok sevdiği...
Kiminin tek taş pırlantası,
Kiminin arabası..
Benim hayattaki en degerli objem ZİL.
Eminim zil denilince akla ilk olarak, Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı deneyi geliyor. Klasik koşullanma...
Yapılan bu deneyde, zil çalarak verilen yemeğe alışan köpek, yemek dışında da zil
sesine salya salgılaması...
Köpek için zil sesi = yemek anlamına gelmekte...
.
Zil, bizlere bir de Hababam sınıfında ki Adile Naşit'i anımsatıyor.
Okul koridorlarında tenüfüsü duyuran telaşlı, sevimli, ton ton Adile teyzeyi...
.
Benim değerli objem de zil...
Bendeki anlamı bu anlattıklarımdan çok farklı.
Bu zilin bende ki değerini veren sevdiğim biriyle özleştirmemden...
Felç geçirmiş, sol tarafı tutmayan, 82 yaşında annemin yanında durur bu zil.
Yatakta sağına soluna dönerken bile bizim yardımımıza ihtiyacı olan, lavabo, yemek içmek, giyinmek, yani bütün temel ihtiyaçlarında bizler varız.
Biz onun eli kolu ayağı, o bizim kalbimiz gibi...
Bizler mutfakta, diğer odada olduğumuz da bizlere sesini duyurmakta zorlandığı ya da bağırmaya yorulmasın diye yanı başında ki sehpada bu zil bulunmakta...
Zil her çaldığında biliriz ki, ya sağına soluna dönmek istemiştir. Ya susamış, acıkmış, lavabosu gelmiştir. Yahut oturmak, dizisini değiştirmek, bazen kızmak, bazen gülmek için çağırmıştır...
.
Bu zil sesi her çaldığında, sesin diğer ucunda annem var...
Bu zil sesi her çaldığında, yardıma ihtiyacı olan bir yüreğin seslenişi var...
Bu zil sesi, iletişim için kurulan köprü...
Bu zil sesi, yaşıyorum, hâlâ yanınızdayım, buradayım demenin seslenişi...
Bu zil sesi, hayatta duyduğum en güzel seslerden bir tanesi..
benlik
iman..
İnsan olabilmek ve insanı ayrım yapmadan sırf kişiliği için eleştirebilmek...
En değerli şey, Ahlak......
zaman VE BEN TABİKİ
Ben :))
İnsanın kendisi....Kendine değer vermez ve sevmessen...Bunu, başkalarından da göremessin...Bazen, bizden daha değerli saydıklarımız olur...(çocuk, aile, vs. vs. inançlardan ötürü olanlar...) Ama unutmayalım ki...Kendine değer vermeyi başaramayan...Başkasına nasıl değer versin....Her şey,bizde başlar ve yine bizde biter....