çok renkli bir rüya gördüm, bu gece
İyi ve kötü,
yargılanıyordu mahşerde
iki gün önce ölen, fesli meczup
seyis olmuş
Kaybettik rotamızı, görünmez çoban yıldızı
Okyanus sis bora dalga, uyuyor çarkçıbaşı
Güvenli bir liman arıyor, sığınacak gemi
Köpek balığı sarmış, sürüyle etrafımızı
Rubai deyince aklıma Hayyam gelir
Hayyam'ı okuyan dinsiz İmana gelir
İftira ederler şarapçı diye Hayyam'a
Görse iftiracı Hayyam'ı secdeye gelir
Heyecanlı bir rüya gördüm dün gece
Mustafa Kemal geri dönmüş sessizce
Gölgesi düşmüş yedi bölgenin üstüne
Ayakta alkışlıyordu Aziz Millet sevinçle
Bu gün otuz Ağustos’a açılan ilk kapı
Nasıl anlatacağımı bilemedim gördüğüm düşü
Bilemem yeter mi anlatmaya kurduğum cümle
Kalbinde aşk ateşi tutuşan kor olan her bir canlı
Anlatmaya korkar Âdem’e akan suya döker düşü
Emirdağ’ı Bayat yaylasından gör inişi düz ovaya
Nefes nefese akışı gör Sakarya savaş alanına
İşgal ordusunu görünce kinle baktı pis suratına
Zaferden sonra hasır oldu Mehmet’in çarığı altına
Hayal Denizi
Şu yalan Dünya’da, yedi miyar
Sekiz yüz otuz yedi milyon
Âdem yaşıyor
Sen onlardan birisin
sandık deyince Türk’ün aklına,
ilk önce çeyiz sandığı gelir
cevizden oyulur, masif ağaçtan
sedef kakmalı
telkari süslemeli işlenir
Yakın tarihin tutan eli gören gözüyüm
Esirgemem lafımı doğru açık sözlüyüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!