Topaç gibi fırfır olduğun yerinde dönüyorsan
Mehter tersi iki geri bir ileri yürüyorsan
Milleti kaz yerine koyuyor tüyün yoluyorsan
İnanmaz sana gari hiç kimse ağzınla kuş tutsan
Sığ suda çamur toprakta yetişir saz ve kamış
Koparılırsa kökünden büker boynunu kamış
Neyzen iyi üflerse gözyaşı olur dökülür hasret
Sığ suları kara sevda ve gözyaşı ile arar kamış!
Yine kan gölüne döndü cennet Vatanım
İhaneti yaz kış bitmez kalleş düşmanın
Kara duman tütüyor evinde Akarsu’nun
Gözyaşı sel, ana baba eş ve çocukların
Ne Cennet mükâfatı ne cehennem korkusu yok
Bağ bahçe türlü yemiş tomurcuklanmış huri yok
Ona koşuyor yaşlı genç kız erkek esmer sarışın
Kimi ak kimi kara boynuzları kıvrımlı alnı ala
Kimi tiftik kimi kıl al tarağa eline özenle tara
Merttir yürüyüşü korkusuz tırmanır kayalara
Kuyruğu dimdik duruyor sallanmaz sağa sola
Sütü temiz yediği ot içtiği su aldığı hava gibi
Her kim ki sevinmiş oh olsun demişse felakete
Çırpınmasın boş yere İnsan değil o bir kefere
Zincir taksan boynuna çıkartsan hayvan pazarına
Boşa gider gelir çıkmaz alıcı her seferinde
Hayal Denizi
Bugün sular ters akıyor, zirveye uçacak kılkuyruk
Şahin yasta, atmaca hasta, Kartal kırgın içi buruk
Görülmüş mü doğduğu toprağa ters aktığı suyun
Kıl kuyruğun göç sürüsüne dalkavuk kuşlar kuyruk!
bir resim çizeceğim kara kalem
siyah beyaz iyi bak
kalp gözün görsün resmi
göz kapaklarını kapat
alelade bir ev düşün
Kıpır kıpırdı duramadı yerinde dün gece
Dağda bayırda dörtnala koşacaktı özgürce
Yağmur yağdı gök gürledi ıslandı sırılsıklam
Gözleri ışıl ışıl güldü mutluluk bu işte
Yazmalı kalem körlenmeden, ucu kırılmadan söyleneni
Özgür olmalı dil, sansürsüz ifade etmeli, zihnindekileri
Yazmazsa kalem, korkar susarsa dil, düşünmezse beyin
Acımaz eloğlu, açar ağzını, bakar dişine, kırar o kalemi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!