Biz çizeriz panoramayı,
Çizdiğimizi unutur,
Hayran olur veya nefret ederiz,
Bir başkası çizmişcesine;
Tüm çizdiklerimizi nötürleyen,
Arka fondan habersiz.
Ne acayip şu insanlar,
Ne diye gülerler,
Kalplerindeki zift mühürden,
Haberleri yok.
Cephelerdeki kan güllerinden,
Haberleri yok.
Seni sordum sokaklara
Sensiz geçemiyor
Hayali dediler
Seni sordum yalnızlığımın
Gül bahçelerine
Sır toprağımızda
Gül bebek gülsene bize
Yabani ve yabancıyız güle ve gülmeye
Sahte ve riyakarca akla ziyan gülen çok
Bebek gibi güle seza gülenimiz yok
Gülmeyi unuttuk hüzün durağımız
Gülüver gül ki güller açsın bizde
Yine açmış,
İlkbaharı İlkbahar yapan,
Gözlerinin haresini çizen,
Yüreğine benzeyen ve
Kokusunu alamadan,
Döndüğüm, dağ çiçekleri.
Heyacanın da üzerinde
Heyacan sarmiştı bir zaman
Dayanması namümkündü
Tek çıkar yolu vardı
O heyacanla hemhal olmak
O heyacanı sarmak
Karanlığın merhaba dediği hımbıl vefasıza
Selamını almayacağını bildiği korkağa
Cesaretle hiç kimseyi umursamadan
Hişt hişt neaber
Seherin kuşlarla bir olup oynaştığında
Kışa nazenin bir İlkbahar öğlesi,
Lacivert giysinde penceremizdeki,
Aşkın habercisi işkilli serçe.
Etrafını flu beyaz buluttan,
İlkbahar çiçekleri sarmıştı.
Sarı saçlarının hazin gölgesinde,
Fikrini tahakküm altına vermez
Şüphecidir, sorar, sorgular, akleder
İrfanı hür, fikri hür, vicdanı hür
Bu yolda inadına insan ve özgür
Ayağına lal zincirlerle zindana girsede
Gecenin garipliği vurmuş seher vaktine
Cırlavuklara teslim gecenin dinginliği
Bülbül serçe ötüşü firari gülden çiçekten
Her gecenin sabahı olduğunu bilmeden
Gül yitirmez hasbiliğini gül kalmak için bülbüle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!