Kuytularda yalnız kalmış
Issız şehrinizin garip baharında
Ağaçların yapraklarında
Ve çiçeklerinde
Böylesine güzel renklerin
Bulunması şaşılacak bir şey değil
Amma etkileycı,
Amma efsunlayıcı,
İlk bakışın varmış.
Ben hala o yerde,
O anda ve ilk bakışındayım.
Galiba son bakışım da,
Duygularım ve anlayışlarım mı köreldi
Yoksa dizlerimde mecaller mi kalmadı
Duygularım sana kavuşmayı arzularken
Beni uzaklara salan ruhum mu senden
Benden ziyade beni onca benler sarar
Öyle bir şiir yazayım ki,
Okuduğumda seni anlatsın,
Tan yerindeki uzaklığını,
Bana yakın etsin,
Bayram sabahını çağrıştıran bakışlarını,
Gözlerimde gezindirsin,
Çekmiş anzorotu,
Maymunlar yuvası barda.
Kurtarmış Vatan'ı ve dini,
Şarmıtaların masasında,
Salyasını akıtarak,
Kendini bozkurt sanmış,
Bakarım hala biteviye pencereden;
Fakat dışarısı görünmez,
Göz yaşımın silinmeyen,
Buğusu görünür artık,
Hüzün boca ettiğim camda.
O buğuda; sana giden,
Çocuktuk çok hoştuk
Bir oynumuz vardı
Hep bir ağızdan
Yerde ne var yer boncuk
Gökte ne var gök boncuk
Anneyin adı ne Fatmacık
Meltem duvarını aşkın sevdam
Hedefine bir türlü ulaşamayan,
Meltemin susturup,
Dingleştirdiği,
Okumun ıslığında adresin.
Meltem sesini susturan,
Garson bir çay getir
Yandan çarklı olmasa da olur
Fakat feleğin çarkı olsun
Feleğin çarkı çomaksız olsun
Olsunki ağır ağır yudum yudum
Çaya yakışır halde içelim
Çay dururken orta yerde
Dostlarla
Çekinirim kahve içmeye
Hatırımızın aracısı
Bir fincan kahve olur diye
O nedenle tek başına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!