Alev fırtınası yakar bilirdik;
Dondurdu yürekleri,
Çözünmesi imkansız buz,
Karamarsık buz!
Ateş fırtınası buharlaştırır bilirdik suyu;
Dondurdu ateş fırtınası,
Paylaştım mutluluğu, acılarım içimde saklı
Acılarım susmuş suskun, benliğimde saklı
Acılarını bir bir gönder, kalmasın sende saklı
Gönder acılarını, mutluluklarım sana aksın
Kötüyüm demem, bilirim bulşıcı olduğunu
Arıyor anılar ikimizi;
Bellimi olur bulurlar bizi.
İmge olup lirik bir şiirde,
Bekleyelim anılarımızı;
Mavi şehrin panoramasında.
Sizi tanıyınca öğrendim,
Tanıdım güzelliği.
Ayrılınca senden her güzele,
Güzel diyemiyorum,
Sizdeki güzellik olmayınca.
Işığa göre değişirdi gözlerin
Vakte göre ruh halim
Örtüşürdü gözlerinin rengiyle
Sabah vakti, sevgine özlemin
Tirşesi
Öğle vakti, sana nazarımı önleyen
Hatırlanınca kendi başını yiyen hikayemiz,
Ayrılığın kahrına yenilmiş,
Çürük merdivenin son basamağında,
Düşüp parçalanır anların anıları,
Canana giden özlediğim pencerede.
Sevgi dolu yüreklere;
Çok kolay sevmek,
Taşı, toprağı, insanı..vb.
Aşkta kolay,
Fakat bana zor.
Aşık oldum bir zaman.
Düştü düşecek yağdı yağacak,
Saat 19 düştü üç beş kar tanesi.
Düş yere başıma düştüğün gibi,
Erimeyip kalıyorsun saçımda.
Katlanıyor onca yıl bu nazına,
Ayağımın altındaki bitek toprak.
Özlemin yüklü gecelerde
Samanyolu çerağanlarının
Şeyda boşluğundayım
Ruhumda tanımlayamadığım
Bir şeyler fazlasıyla eksik
Yokuluğuna aşık hüzün ırmağımın
Bu kaçıncı mevsimdir beklediğim,
Çiçeği ve baharı.
Sabır taşını çatlatan sabırla.
Sabrettiğim kadar sabrediliyorum.
Düşündüğüm kadar düşünülüyorum.
Ben mi arıyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!