Zamanın bıraktığı küllerinden medet
Ummak mı zor olandır yanmak mı?
Anıları deşerken bir cimge umutla
Parlatmak nicedir çaba
Sabahına doğacak güneşi.
Mutluluk nedir diye soranlar?
Günaydın sesiyle uyanıyorsam eğer
Şükrediyorum yalnız değilim demek
Soluyor sa yüzünde perdelerden sızan Güneş
Sevgilim yanımdasın yaşıyorum demek.
Kayıp hafızalardan canlanırken yıldızı
Sancılanır boşluğu düşüncelerde derin
Güneşli gülümsüyor beneğinde ak izi
Rüzgârların hoşluğu vadilerinde serin.
Yazılır tellerine kirpiğinden süzülür
Bu dünyanın suyun içtik
Davamızı sarhoş biçtik
Kanmayınca zulüm eştik
Kanlı toprak yası bizim
Kurulmuş dünya düzeni
Eski bir şarkısın nakaratından
Ruhuma gamından dermem mi gerek
Mahşeri sıratın düldül atından
Zülfikar deminden sürmem mi gerek
Uçan turnalara sılası ova
Şanındandır ozanlığın
Kalem yazsın bozma dili
Rehberinse Mizanlığın
Kim demez ki Tanrı ulu.
Kaynatmayın mürekkebi
Mavi göklerin altında nefes gibisin
Biraz bulutlu, biraz dalgalı, biraz esintili
Yaşantımın vazgeçilmezi sihrisin!
Söyle...
Sensiz nasıl yaşarım ey sevgili?
Dinliyorum geceyi orkestrayı böceği
ruhumda bin bir hüzün bilmediğim yerinden
kor ateşler isinde kızıl meşe ocağı
obası tütsün oğul derdi sözü serinden
yıldızlara anlattım kapanan gözlerini
Dostlar… Şairce seslenmeliyim
Acıları gül eyleyelim desem var mısınız?
Her karış toprağı çapalayarak güller dikelim
Ayıklayalım çakıllı dikenlerinden
Gelincikler tarlası gibi hasret
Kanamasın gözyaşı annelerin.
Yaz koynunda nedir titreyişlerim
Sarmalamadan uzatmadan kollarını
Bulaşmadan tenime tenin
Çatırdayan közlü eriyişlerim.
Anlat bana nasıl sevdiğini
Gönlünü gönlüme verdiğini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!