Gel olursa sıvazlama boşuna
Benim sırtım sana göre değildir
Tuzak kurup getirsende tuşuna
Benim tartım sana göre değildir
Sen insanı satıp çeker gidersin
Söyleyin güneşe,artık doğmasın
Bulutlar çarpmasın,yağmur yağmasın
İsterse dünyada,kimse kalmasın
Bana bundan sonra bu sevda yater
Goncalar açmasın,güller kokmasın
Yürü yüreğim yaya
Gir dertlerle sıraya
Derman çare değildir
İçinde ki yaraya
Kim ne derse inanma
Bebeklerin dini olmaz
Camisi, kilisesi, mezhebi
Olmaz tarikatı, milliyeti
Olmamalıdır
Olmaması gerekir zaten
Sarışını, beyazı, esmeri, siyahı
Bana eylülü anlat
Kulağım sende iken
On dokuz la seksen olsun içinde
Henüz ben bende iken
Derin derin iç çeksende
Hani öyle demiyordun eskiden
Ne oldu ki neden değiştin birden
Sevmekten değilse peki ne yüzden
İzini izimden ayırdın gittin
Sevda kurşunuyla çekip vurarak
Gidişinle gözlerimin yaşını
Durdurmamın imkanı yok belli ki
Ben sevdama adayarak başımı
Senin için yaşıyordum halbuki
Anlayamadın beni anlayamadın
Zaman sevdamızı heder etmeden
Şu zavallı beni dert tüketmeden
Can denen bedenden çekip gitmeden
Arada bir gelip sorsan olmaz mı?
Eriyen buzların damlası gibi
Yol bitmez yollar bitmez
Bu hasret böyle gitmez
Sevdiğim bilmez misin
Bir gülüş bana yetmez
Ankara’nın önüne
Beni böyle seveceksen
Sevme, sevme git ne olursun
Bana böyle geleceksen bir daha
Gelme, gelme git ne olursun
Ben anlamam gündelik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!