bir film seyrediyordu;
masmavi bulutlar altında.
masmavi bulutlar altında,
oyunlara dalmış çocuklar vardı.
elinde cincibir gazozu
burnunda annesinin sütlacının kokusu.
yaradan kullarına hep adildir dedi birileri
eğil bak seni yüceltecek
dik durursan da eğil diyecek dedi.
ama kafam karıştı şimdi
ben bunu zaten hep böyle bilirim...
hiç sormadım ki sana neden içerdin.
arada bir dertlenirdin,bilirdim.
ben içmeyeyim de kim içsin derdin.
anlam veremezdim,
belki haklıdır,
vardır bir yürek acısı derdim.
Bir sevgilim olsa
Onunla bir perdede bir rolü değil
Bir romanı dünyaya yazsak
Onunla attığımız her adım insana olsa
Onunla attığımız her adım eşit
seni çok eskiden beri tanıyorum ben
sen bilmezsin.
bir ağacın kuytusuydu ev sahipliğin
başımın üstünden kuşlar geçmişti,
dokunamadım.
çok uzaklardan gelen,
eski bir şarkı duyarsın ya hani.
huzurla hüzün arasında gider gelirsin.
tanıdıktır tını,
ama çözemezsin.
gözlerin dalar gider bir yerlere,
bak ansızın giriverdin düşünceme,geceme
ki ben korkardım gecenin sesinden
gecenin renginden.
şimdi sen varsan,sen olacaksan hep
değişir sesi,renkleri ısıtır bedenimi biliyorum.
kış günü açarım pencerelerimi
tutumlu bir çocuğum ben,
iyisi kötüsü
güzeli çirkini
ne yaşadımsa
biriktirdim durdum....
tüm renkleri ağırladım
uzatmıştım bileklerimi bile bile
benim sana gönüllü tutsaklığım vardı.
bir zamanlar aşk vardı.
senin bana benim sana karıştığım zamanlardı;
teninin kokusu kaplardı bedenimi,
şimdi ne demeli sana gönül
vazgeç mi demeli.
kırmızı karanfiller solmuş mu bahçende
sadece dikeni mi kalmış güllerin.
bir bak bakalım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!