Sen ve ben,
İstesek de bir olamayız.
Sen ki hayatın düzlüklerinde
Hep mutluluğa demir atmış
En süslüsünden,en soylusundan bir köşk kedisisin.
Ben ise yürüdüğü tüm yollar çıkmaza girip
Hayatın bütün yolları sana çıkıyor olabilir
Yaşamın çok tekerlekli arabasının
direksiyonunda ben oldukça
Araba yola koyulmasa da,
Yollar seni bana getirmese de olur.
Düşünürken seni günün her anında,
Görebilmenin umuduyla
Yürüyüp dururken sokağında,
Geçerken kapından heyecanla,
Ayak izlerimi ve nefes alışlarımı bırakırken
Her kaldırımda,her köşe başında
Demire hükmeden,
Yılanı ve yalanı tutup ortaya seren,
Haksızlığı sıkboğaz eden,
Zincire sığmayan,
Parmaklıkları dahi eğip büken
Bu bileklerin gücü nerden mi gelir?
Bilmezdin sen bildiklerimi,
Görmezdin benim gördüklerimi,
Duymazdın söyleyemediklerimden taşan sesimi.
Bir karakış gelirdi tüm adreslerimden içeriye,
Bir ayaz işlerdi kemikten öteye iliklerime.
Üşümezdin sen hiç benim yalnızlığım kadar.
Bilmez ki insan gecenin ne kadar uzun,
Yalnızlığın ne kadar simsiyah olduğunu...
Bilmez ki gündüzün ne kadar puslu,
Gökyüzünün ne kadar lekeli olduğunu...
Bilmez ki kelimelerin ne kadar kifayetsiz,
Cümlelerin ne kadar kısacık ve dilsiz olduğunu...
Seni görmek,
Sesini görmek,
Kokunu görmek,
Aramızdaki tüm uzaklığa rağmen tebessümüne el sürmek,
Yokluğuna inat baştan başa varlığına göz değdirmek ne güzeldir bilir misin?
Boşver,
Bırak Gitsin.
Zincire kendini vurma.
Bir uçurum boyunda boşluğa savurma düşlerini ve de küllerini.
İçindeki mezarlıkta ölü bedenine
bayramlık elbiseler giydirme gidenin.
Severken seni
İncitmeden sevebilmek.
Yormadan,
Kırmadan ince dal gibi.
Çizerken sana dair her şeyi
Kanatmadan çizmek,
Belki bir gün bir göçmen bulut olup şehrine uğrarım.
Sonra Nisan yağmuru olup tüm şiirlerine,
Tüm düşlerine yağarım.
Yağıp da bir çiçeğin özüne karışırım.
Dolaşırken kır bahçelerinde usulca sen
Dolanırım ayaklarından ruhunun tüm korkuluklarına sessizce.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!