Mikdat Bal Şiirleri - Şair Mikdat Bal

Muhabbeti tatlı, bakışı güzel
Usta bir yorumcu, bülbüle benzer
Sevilen bir dosttur, ben sevdim özel
Tarifsiz hoş insan, bir güle benzer

Ağabey diyorum o ses etmiyor

Biraz daha dayan şafak söküyor
Uğursuz gecenin bitmesi yakın!
Bak sana müezzin ezan okuyor
Horoz kanat çırpmış, ötmesi yakın!

Allah’ın Nur’u hep hüküm sürecek

Dil uzanır!

Dil uzanır, her haslete, her yönden
Aşikâre, haset vardır, biline
Karar verdim taşlamayı bu günden
Hem sahte hem, has it vardır biline

Felek denen uyduruk!

Bahtım kara, bir kerecik yüzüme!
Gül ne olur, felek denen uyduruk!
İtirazım yoktur alın yazıma!
Bil ne olur, felek denen uyduruk!

Sözün bittiği yerde insana bir hal olur
Yine de sözcükleri dizer erbab-ı kelȃ m
Ne kadar edip olsa bazen insan lal olur
Şaşkınlık deryasında yüzer erbab-ı kelȃ m

Fuzuli konuşmanın bedeli çok ağırdır

Bu yalancı dünyanın bitmez derdi kederi
Her şey canını sıkar, imtihanı unutma!
Yaşanan bu hayatın nedir gelir gideri
Elbet karşına çıkar, imtihanı unutma!

Telaşları sonsuzdur uzun olur emeli

İbretle nazar eyle âlem açık bir kitap
Feraset her insana doğru yolu buldurur
Her âlem bir ayettir Kur’an ilâhi hitap
Kalpleri gönülleri iman ile doldurur

Hayat bir imtihandır dünya kalmaz bir karar

Arkadaşın biri bana çok şiir yazıyorsun biraz yavaş yazsan diye tavsiyede bulunmuş, sonra yazısını kaldırmış, ancak yazısını kaldırmadan önce ben bir kerre bu şiiri yazmış bulundum, atmaya kıyamadım sizinle paylaşmak istedim


Bende kapasite bu kadar dostum
Ya doğru yaz, ya da az yaz diyorsun
Yazdıklarım ya boş, ya tutar dostum

Sağır dilsiz körler, ilacınız yok
Dinsizin hakkından imansız gelir
Duygulardan yoksun bir acınız yok
Dinsizin hakkından imansız gelir

Hani nerde vicdan muhakemesi

Müslüman’a yakışmaz bu tavırlar
Ettiğini etmez bile gâvurlar
Zararlıdır böyle kıvır zıvırlar
Ağzın açar zehir saçar bu ahmak!

Ona buna müşrik diyor bu kaval