Kahverengi tepeler, mor dağlar,
Gri gökyüzü ve beyaz bulutlar,
Renkler ve renkler tabiatın paletinde,
Sarı, beyaz, kırmızı, mavi, pembe ve eflatun,
Rengarenk çiçekler,
Rengarenk insanlar
Güneşli günler var,
Yaşamaya inandığım,
Gözlerimin gördüğü,
Çiçekler sarı, mavi, kırmızı ve beyaz…
Ağaçlar yeşil,
Ağrı dağını sırtlamış bir karınca,
Fili kapmış uçuran bir kartal,
Ya da timsah yemiş bir tırtıl.
Bedenim ruhumu taşıyamıyor,
Yıpranıyor bedenim,
Zarar görüyor her an,
Kelimelerim,
Bir bir intihar ediyor zihnimin darağacında,
Şiir diye ağıtlar yazıyorum,
Kader mengenesinin pençesi şakaklarımda.
Kan revan içinde gecelerim,
Umutlarımın cesetleri aydınlanıyor gün ışığında.
Anlamsız bir dünyanın esiriyim,
Manasız hüzünlerin kıskacında,
Zamana bıraktım ruhumu,
Yedi uyurlar misali bir miskinlik,
Neden kaçıyordum Allah aşkına ben?
Sarhoşum sanırım,
Kaldırımlar kayıyor ayaklarımın altından,
Çifter çifter görüyorum elektrik direklerini,
Başım dönüyor.
Evet evet sarhoşum,
Sen yokken,
Dünyanın sefili
Ahret yoksuluyum,
Sen yokken…
Sen geldiğinde,
Kalmadı ruhumda artık, bir tek olsun eserin,
Gittin ya sen yüreğimi çiğneyip,
Sızlamadı mı hiçbir zamanlar benim olan yüreğin.
Ne yaparsan yap,
Yağmurlu gecelerde benimle gözlerin,
Unutulmaz, tüm bedenime hükmeden sözlerin.
Gözlerinin gardiyanlığında bir ömür dileniyorum,
Yüreğim yüreğinin haymatlosu,
Tüm samimiyetimle haykırıyorum yakamoz akşamlarına
Ve içinde yalnızca sen olsun diye dua ettiğim yarınlara.
Bir küçük çocuk zihnimin hükümdarlığında,
Ruhum seninle huzur buluyor,
Dünyaya armağan edilmiş bir meleksin,
Adı güzel olanlar seni kıskanıyor,
En kıymetli varlığımsın.
Bahar çiçekleri senden feyz alıyor,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!