Dar geliyor artık bu şehir bana
Dar geliyor insanları
Dar geliyor yürekleri
Burada evlerin ışıkları
Vurmuyor deniz kıyısına
Sevince,
Çok düşünüp
Az konuşur ya insan...
Sana susuyorum bu günlerde
Ağzım dilim kuruyor...
Biz kaybetmedik gidenleri
Gidenler kaybetti aslında sevgimizi...
Belki de hiç bilmediler
Böyle sevildiklerini
Belki korktular
Yalnızlık mızrak ucunda
Deniz aşırı bir ülke
Başka dünyaların sürgünüdür yüreğin
Ve kapanmıştır bütün postaneleri memleketinin
Duvardan sekip alnına saplanan
Ben her akşam
Hayal kırıklıkları biriktiririm
Odamdaki o kara kaplı defterde
Her hüzün bir mutluluğu götürür
Benim test kitaplarımda
Ama kızmam hayata
Aşık olduğu için şiir yazmaz hiçbir şair
Şiir yazdığı için aşık olur sadece...
Önceden çizilmiş bir resimdir
O beyazlar içindeki düş
Gece, kağıdına çizdiğin kadar siyahtır
Ne zaman kendimden kaçsam
Biraz daha kendim oluyorum
Acını acıma ekliyor
Daha da çoğalıyorum
Ya da kandırıyorum kendimi
Ateş gerçekten de düştüğü yeri yakıyor
Sen, eski aşklarımın başkenti
Ve hiç kimselerin bilmediği
Bilse de bilmezlikten geldiği
Acıların ılık yüzlü şehri
Belki silindi çoktan ayak izlerim kaldırımlarında
Geri geldi hüzün mevsimim
Beyazın siyaha meydan okuduğu aşk ayazı
Dar çerçeveli camlarına soluğumun buğusuyla yazılmış yazı
Her tanesi etime
Yüreğime işleyen kar beyazı
Neden sonu var en güzel şeylerin
Hayat gibi
Aşk gibi
Ya da İlk bakıştaki o heyecan
Şimdi bu sessizlik niye
Bu harika şiirleri yazdıran güzel ve cesur yüreğinize selam olsun, sevgili Melih.
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle