Aynı öykülerin kısır döngüsü,
İşlenmiş olmasın aman üstadım.
Kalem ise bir şairin süngüsü,
Fişlenmiş olmasın aman üstadım.
Duyguların yüzü öyle güleç ki,
Ey “Türk, Övün, Çalış, Güven! ”
ATATÜRK’ÜN SELAMI VAR!
“Yeter! ” dedi bu serüven,
Bir mesajlık kelamı var!
Düşümde gördüm bu gece,
Bir varmış, yokmuş diye başlıyor,
Gücü yeten yettiğini haşlıyor..
Harâmiler konaklarda kışlıyor,
Fakire yasaktır, zengine yasal;
Hep aynı hikaye, hep aynı masal.
Zorlu tebessümlerle bırak caka satmayı,
Rüzgârda savrulduğun yetme mi ayyaş Rıza?
Mide aç, cep kuruşsuz..bırak nara atmayı,
Alkolle kavrulduğun yetmez mi ayyaş rıza?
Saat gecenin üçü sen hala masadasın,
Sarıp sarmalayıp da Ay-Yıldızlı Bayrağa,
Bu kaçıncı bin şehit verdiğimiz toprağa! .
Bundan daha mı zordu girmek Kuzey Irağa?
Bu bataklık kurumaz bu nutuklar nafile;
Ay-Yıldızlı Bayrağı dikmedikçe kandile!
Sen aklıma geldiğin anda dünya dururdu,
Az mı akan ssuları durdurdum senin için.
Nefes, nefese kalır kalbim küt, küt vururdu,
Heyecanla burnumdan solurdum senin için.
Gözlerimizin akdi ölümsüz bir aşkaydı,
Usaresiz açıyorsa,
Arı çiçeği neylesin.
Uykularım kaçıyorsa,
Gönül gerçeği neylesin.
Yenik düştüm hislerime,
Bu nasıl bir sevda gözüm gözünde,
Kalmasın desen de, kalıyor işte.
Kahrın yüreğime her bir sözünde,
Dolmasın desen de, doluyor işte.
Çile de mi saklı aşkın mihengi?
Seni çok sevdiğimi ilanı aşk ettim de,
Kalbime gömdüğümü kimseye diyemedim.
Kahrınla için, için eriyerek bittim de,
Ağlarken güldüğümü kimseye diyemedim.
Hüzünlü akşamlarının olmuyor gün aşımı,
Sağcısıyla, solcusu’yla,
Bir el-ele verebilsek.
Kutlu doğum sancısıyla,
Bir vuslat’a erebilsek.
Olsa da bir seferberlik,
Dizelerini zevkle okuduğum bir ozanımız. Akıcılık, ahenk, duygular; ustaca işlenmiş bir dantel güzelliğinde. Kutluyorum değerli ozanımızı.
Kıbrıs da aynı kırk, yıldan beriye,
Kerkük’ten bir ağıt kaldı geriye..
Kırmızı çizgiler döndü griye;
Şark’ın ihmalini gel de gör Atam!
Sevr’in artıkları suçlar Lozanı,
Ne idraki mümkün ne de izanı..
Hele Güneydoğu cadı kazanı,
81 İl’ini gel de gör Atam!
Kıbrıs da aynı kırk, yıldan beriye,
Kerkük’ten bir ağıt kaldı geriye..
Kırmızı çizgiler döndü griye;
Şark’ın ihmalini gel de gör Atam!
Sevr’in artıkları suçlar Lozanı,
Ne idraki mümkün ne de izanı..
Hele Güneydoğu cadı kazanı,
81 İl’ini gel de gör Atam!