Belki, biraz durulursun,
Yâd edersen dünü bu gün.
Yoksa, sen de kahrolursun,
Sevgililer günü bu gün.
2010, 14 Şubat,
Vefasızım yine senin aşkınla,
Kederimden ölüyorum bu akşam.
Başın dertte velhasıl bu şaşkınla,
Yine sana geliyorum bu akşam.
Her sözün bir neşter vurur yarama,
Haydi, Cimbomlar! .. eller havaya,
Kükreyen aslanlar çıktı sahaya!
Sarı! .. Kırmızı! .. Sarı! .. Kırmızı! ..
Sahaların yıldızı! Galatasaray!
Sarı! .. Kırmızı! .. statların gülleri!
Yaz yağmuru gibi ılık,
Baldan tatlı bir sözün var
Ah sendeki şu başkalık,
Her halinde bir tüzün var.
Hüsranımı seslendiren,
Şu küreyi arza göre,
Bir nefes, bir yudum ne ki?
Milyarlarca tarza göre,
Modelim ne, mod’um ne ki?
Misafirim şu fani’de,
Bir kere düştük dile,
Bu aşk dillendi artık.
Ne dersen de nafile,
Her şey denendi artık.
Sitem etme de bana,
Senin yeşil gözlerin var,
Benimkiler kara gülüm.
Sitem dolu sözlerin var,
Bıktım yora, yora gülüm.
Gelmedin ki zamanında,
Al git şu kalbimin yarısı senin,
Al git, hiç üzülmem bölebilirsen.
Önüne durulmaz ama gidenin,
Yine de kal derim kalabilirsen.
Gidersen yolunu bile, bile git;
Şiir falan, yazmıyorum kardeşim,
Fehirler arası yolculuktayım.
Bölük, pörçük içimde her titreşim,
Gehirler arası yolculuktayım.
Sayfa, sayfa geziyorum sadece,
Güneşin koru naçiz,
Ruhumu eder taciz,
Kardelen gibi aciz,
Kış ayazım ne çare;
Biçareyim, biçare!
Dizelerini zevkle okuduğum bir ozanımız. Akıcılık, ahenk, duygular; ustaca işlenmiş bir dantel güzelliğinde. Kutluyorum değerli ozanımızı.
Kıbrıs da aynı kırk, yıldan beriye,
Kerkük’ten bir ağıt kaldı geriye..
Kırmızı çizgiler döndü griye;
Şark’ın ihmalini gel de gör Atam!
Sevr’in artıkları suçlar Lozanı,
Ne idraki mümkün ne de izanı..
Hele Güneydoğu cadı kazanı,
81 İl’ini gel de gör Atam!
Kıbrıs da aynı kırk, yıldan beriye,
Kerkük’ten bir ağıt kaldı geriye..
Kırmızı çizgiler döndü griye;
Şark’ın ihmalini gel de gör Atam!
Sevr’in artıkları suçlar Lozanı,
Ne idraki mümkün ne de izanı..
Hele Güneydoğu cadı kazanı,
81 İl’ini gel de gör Atam!