Güneşi mızrakladılar
Kan koyordu kolları feracenin
Katır sırtında ilerlerken bir derviş
El pençe divan durup
Selam vermşti ona güneş.
Güneşin doğuşu,
Yekpare bir anın,
Tam ortasında tatlı bir rüyanın
Muhteşem duygular uyandırır bende.
Doğunca güneş ,
Yer güler,
Göğüsleri kalkıp kalkıp iniyordu
Güneşin gölgesinde.
Rüzgâr uçuyordu saçlarının arasından
Elleri ateş bölgesinde…
Çıkarıp verdiler birbirlerine yüreklerini
Yüreksiz kaldılar karada…
Kalbimin derûnunda bir âşık bülbül zâr eder
Gülün yüzüne”sana âşıkım” demeye âr eder.
Söz dinlemez âşık bülbül durmadan feryâd eder,
Bilmem ki, âh bu boşuna feryattan ne kâr eder!
Bir seher vakti kondu bülbül gülün dalına,
Neşeli şarkılar söylüyordu derinden gül,
Kavuşmuştu bülbül ateş kızılı gülüne
Yıl iki bin mevsim sonbahar,aylardan eylül.
Ben dikeni sevmem içinde gül olmasa
Gül neye yarar dalında bülbül olmasa.
Annem,güzel annem!
Seni en son bahçe sularken gördüm.
Bahçene güller ekerken gördüm.
Sen tazecik bir fidan,
Güllerin birer tomurcuktu henüz.
Antalya’m,sen Akdeniz!in incisi
Güzellikte dünya birincisi
Antaya’m,rüya şehir!
Hayır,şehir değil şiir!
Güzel bakan güzel görür.
Öyle güzel bak ki,
Allah ne güzel yaratmış
Deyip seveyim seni…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!