Baharım,yazım
Çiçek kızım…
Sağ kolum,
Güçlü kolum,
Aslan oğlum…
Sevgili eşim,
Sapladılar seni kor yüreğime
Kara saplı bir bıçak gibi ey yâr!
Kapkara bir su gibi damlattılar
Şu öksüz yüreğimin otağına.
Çözülmez yüzüm buzu,olsa da
Sevgi,iki hece
O gelince gider yüreklerdeki gece.
Fırından yeni çıkmış ekmek gibi
Sıcacıktır sevgi...
Pamuk gibi yumuşacıktır
Kan sürülüyor ak günlerin duruluğuna,
Yorguluk yükleniyor dünün eskiyen yorgunluğuna.
Yakıyor içimizi baldıran zehiri sözler,
Birbirini görmez oldu,mil çekilmiş âmâ gibi gözler.
Savuruyor gönülleri dilde biriken fırtınalar,
Gelince mevsimlerden ilkbahar,
Açar rengarenk sevgi çiçekleri.
Sevgililer göğsüne takar,
Burcu burcu sevgi kokar sevgi çiçekleri.
Kimi kısa,kimi uzun,kimi ince...
Hüzünler yaşıyordu sevgili.
Çok daralmıştı.
Kaybetmişti çok sevdiklerini
Üç ayın birinde.
Önce bir anda bir aylık mesafeye
Oradan milyonlarca yıllık mesafeye
Kim demiş “sevginin dili yoktur”
Ağaçsız dal mı olur?
Dikensiz gül mü olur?
Arısız bal mı olur?
Yolcusuz yol mu olur?
Sevginin tohumu sevgidir
Gönül toprağına ekilir
Orada filizlenir
Ve orada meyve verir.
Bedeli yine sevgidir
Seviyorum çayı
Kıpkırmızı, nar gibi.
Gülüşü çay tadında olanları da…
Sıcaklığı yâr gibi…
Ormanda çamların ilahisini dinler gibi,
Akşama kadar susuzluktan cayır cayır yanıp
İftarda kana kana su içer gibi,
Çayla simit yer gibi,
Deniz kenarında dalgaların şarkısını dinler gibi,
Güneşin doğuşunu seyreder gibi,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!